Crytek'in geliştirdiği Crysis 3 piyasaya çıktı ve oyunun ilk inceleme notları gelmeye başladı.
İşte Crysis 3'e verilen ilk puanlar.
IGN: 8.5/10
OPM: 8/10
Destructoid: 7.5/10
Gamespot: 7.5/10
Polygon: 7/10
19 Şubat 2013 Salı
Metal Gear Rising: Revengeance ilk 10 dakikası
Metal Gear Rising: Revengeance'ı merakla bekleyedururken VG247 sitesi
oyunun ilk 10 dakikasını yayınladı. Kısa zaman içinde sitemizde de
incelemesini bulacğaınız yeni aksiyon oyunun ilk 10 dakikasında oldukça
sağlam bir dövüşe de ev sahipliği yapıyor.
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=GRffuZuzrfI
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=GRffuZuzrfI
Blizzcon 2013 açıklandı!
Son olarak 2011 yılında yapılan ve World of Warcraft'ın yeni ek paketi
Mists of Pandaria'nın açıklandığı Blizzcon, verilen 2 yıllık aradan
sonra 2013'te geri dönüyor.
Kısa bir süre önce Blizzard Entertainment tarafından yapılan basın açıklamasıyla birlikte, Blizzcon 2013'ün 8-9 Kasım 2013 tarihlerinde, daha önce düzenlendiği gibi Anaheim Convention Center'da düzenleneceği belirtildi.
Blizzcon 2013'te önceki senelerde olduğu gibi ziyaretçiler son Blizzard oyunlarını deneme fırsatı bulacak, geliştiricilere düzenlenen panellerde sorular soracak ve e-spor turnuvalarını izleme şansına erişecekler.
Asıl beklenen ise her Blizzcon'da olduğu gibi büyük açıklamanın ne olacağı. Bakalım bu sene bizleri neler bekliyor?
Kısa bir süre önce Blizzard Entertainment tarafından yapılan basın açıklamasıyla birlikte, Blizzcon 2013'ün 8-9 Kasım 2013 tarihlerinde, daha önce düzenlendiği gibi Anaheim Convention Center'da düzenleneceği belirtildi.
Blizzcon 2013'te önceki senelerde olduğu gibi ziyaretçiler son Blizzard oyunlarını deneme fırsatı bulacak, geliştiricilere düzenlenen panellerde sorular soracak ve e-spor turnuvalarını izleme şansına erişecekler.
Asıl beklenen ise her Blizzcon'da olduğu gibi büyük açıklamanın ne olacağı. Bakalım bu sene bizleri neler bekliyor?
ASUS'tan bir ilk daha
|
|
|
TUF serisine dahil olan Sabertooth 990FX/GEN3 R2.0 askeri standartlarda
dayanıklı bileşenleri üç adet PCI Express 3.0 slotuyla beraber sunuyor.
ASUS dünyanın PCI Express 3.0 destekli ilk AMD tabanlı anakartı olan Sabertooth 990FX/GEN3 R2.0’ı duyurdu. Üç adet yeni nesil DirectX11 destekli ve 28nm GPU’lu ekran kartını NVIDIA SLI ve AMD CrossFireX konfigürasyonunda kullanabileceğiniz anakart masaüstü bilgisayarlarda grafik performansı çıtasını yükseltiyor.
ASUS TUF serisinin karakteristik özelliği olan özel soğutma tasarımına sahip olan Sabertooth 990FX/GEN3 R2.0, TUF serisinde yer alan tüm diğer modeller gibi uzun ömür ve dayanıklılığın kanıtı olan askeri standartları karşılıyor. ASUS, dayanıklılık konusuna o kadar güveniyor ki ürüne 5 yıl garanti de veriyor.
ASUS dünyanın PCI Express 3.0 destekli ilk AMD tabanlı anakartı olan Sabertooth 990FX/GEN3 R2.0’ı duyurdu. Üç adet yeni nesil DirectX11 destekli ve 28nm GPU’lu ekran kartını NVIDIA SLI ve AMD CrossFireX konfigürasyonunda kullanabileceğiniz anakart masaüstü bilgisayarlarda grafik performansı çıtasını yükseltiyor.
ASUS TUF serisinin karakteristik özelliği olan özel soğutma tasarımına sahip olan Sabertooth 990FX/GEN3 R2.0, TUF serisinde yer alan tüm diğer modeller gibi uzun ömür ve dayanıklılığın kanıtı olan askeri standartları karşılıyor. ASUS, dayanıklılık konusuna o kadar güveniyor ki ürüne 5 yıl garanti de veriyor.

Askeri Standartlarda Bileşenler
Sabertooth 990FX/GEN3 R2.0, TUF serisine dahil olmak için gereken zorlu kalite ve dayanıklılık standartlarını karşılayan bir anakart. TUF sertifikalı özel alaşım boğumlar, katı kapasitörler ve MOSFET’ler uzun süreli ve zorlu koşullarda kullanımda bile anakartın sorunsuz çalışmasını sağlıyor. Dört adet DIMM slot üzerine 32GB kapasite ve 2400MHz’e kadar DDR3 bellek yerleştirebileceğiniz anakartta kullanılan 8 katmanlı PCB sayesinde güvenilirlik ve dayanıklılığın yanı sıra yüksek bellek performansı da kullanıcıya sunuluyor.
Yüksek Sıcaklık TUF Serisi İçin Dert Değil
TUF serisindeki anakartlar sahip oldukları özel ısı dağıtım sistemi ile yüksek sıcaklık ve benzeri zorlu koşullarda dahi sorunsuz çalışabiliyor. Kuzey ve güney köprüleri üzerindeki özel CeraMIX kaplama çift ısı boruları yüzeyde oluşan ısıyı %50 oranında verimli bir şekilde uzaklaştırabiliyor.
Sabertooth 990FX/GEN3 R2.0 ayrıca TUF Thermal Radar teknolojisini de bünyesinde barındırıyor. Anakart üzerinde yer alan ısı sensörlerinden gelen verileri gerçek zamanlı olarak işleyen bu teknoloji ile fan hızlarını isterseniz kendiniz ayarlayabilir, isterseniz de otomatik modları tercih edebilirsiniz. Bu sayede anakart üzerinde istediğiniz bölgeyi ya da bileşeni özel olarak soğutup en verimli çalışma ortamını oluşturabilirsiniz.
Sabertooth 990FX/GEN3 R2.0 anakartın Mart ayından itibaren Türkiye’de piyasaya çıkması bekleniyor. Ürünün tahmini fiyatı ise 280$ + KDV seviyesinde.
Playstation Tarihi: El konsolları
Playstation markası PS1 ve PS2’yle oldukça tutulmaya başlandığında,
Sony’nin el konsolu işine de el atması gerekliliği ortaya çıkmıştı. Ne
de olsa insanlar her yerde Playstation oynayamıyordu. El konsolu
piyasası, o dönemde Nintendo’nun egemenliğinde ve cep telefonlarının
tehditinde bulunuyordu. Piyasaya Nintendo’nun egemenliğini yıkacak ve
cep telefonlarının tehditiyle yarışabilecek bir konsol çıkmalıydı.
Sony ilk olarak taşınabilir bir Playstation geliştirdiğini, 2003’teki E3 fuarından önce özel bir basın toplantısıyla duyurmuştu. Ancak o zamanlar cihazın görünüşü ya da teknik detaylarıyla ilgili herhangi bir bilgi açıklanmamıştı. Bu durum o senenin E3’ünde de aynı şekilde devam etmişti. Cihaz o kadar abartıldı ki, Sony’nin o dönemdeki CEO’su Jose Villeta, PSP’den “21. yüzyılın Walkman’i” olarak bahsediyordu.
Cihazın ilk konsept görüntüleri 2002’nin Kasım ayındaki bir strateji toplantısından sızmıştı. Ancak görsellerde bir analog çubuğun bulunmaması, çoğu kişi tarafından endişeyle karşılanıyordu.
PSP resmi olarak 2004 senesinde düzenlenen E3 fuarında tanıtıldı. Tanıtılan konsolda analog çubuk bulunması ise endişelenenlere rahat bir nefes aldırdı.
Sony ilk olarak taşınabilir bir Playstation geliştirdiğini, 2003’teki E3 fuarından önce özel bir basın toplantısıyla duyurmuştu. Ancak o zamanlar cihazın görünüşü ya da teknik detaylarıyla ilgili herhangi bir bilgi açıklanmamıştı. Bu durum o senenin E3’ünde de aynı şekilde devam etmişti. Cihaz o kadar abartıldı ki, Sony’nin o dönemdeki CEO’su Jose Villeta, PSP’den “21. yüzyılın Walkman’i” olarak bahsediyordu.
Cihazın ilk konsept görüntüleri 2002’nin Kasım ayındaki bir strateji toplantısından sızmıştı. Ancak görsellerde bir analog çubuğun bulunmaması, çoğu kişi tarafından endişeyle karşılanıyordu.
PSP resmi olarak 2004 senesinde düzenlenen E3 fuarında tanıtıldı. Tanıtılan konsolda analog çubuk bulunması ise endişelenenlere rahat bir nefes aldırdı.
İlk açıklanan PSP’nin 4.3 inç’lik 16:9 TFT LCD ekranı, bu ekranda
gösterebildiği 480x272 çözünürlüğü bulunuyordu. Kaz Hirai cihazda
herhangi bir oyun göstermemiş ancak Spider-man 2 ve Final Fantasy VII:
Advent Children’ın videolarını oynatmıştı. Stereo hoparlörleri de
bulunan PSP, kulaklık çıkışına da sahipti. Konsol, oyunlarını UMD
denilen özel disklerle satacaktı.
Konsolun asıl güçlü olan kısmı, PSP’ye özel olarak 99 adet geliştiricinin oyun üretecek olmasıydı. Sonrasında PSP üzerinde çalışan Metal Gear Acid ve Sony’nin geliştirdiği Wipeout Pure’un demoları gösterilmişti.
Takvimler 17 Ekim 2004’tü gösterdiğinde PSP’nin resmi çıkış tarihi de açıklandı. Playstation Portable, 12 Aralık 2004’te Japonya’da piyasaya çıkacaktı. Ne de olsa o dönem Japon firmalar, oyun ve cihazlarını ilk olarak kendi ülkelerinde çıkarmaya alışmıştı. Zaman geldiğinde 19.800 Japon yeni, yani o dönemin parasıyla 181 dolar’dan satışa sunulan PSP, ilk gününde 200 binin üzerinde satarak büyük bir başarı yakaladı.
24 Mart 2005’te ise konsolun ABD’de satışa çıkacağı açıklandı. Cihazın ABD’de sadece içerisinde ön izleme videoları ve temizleme bezi içeren Value Pack’i satılıyordu ki bu da 250 dolar gibi bir fiyat etiketine sahipti. İlk 1 milyon cihazın içerisinde, Spider-man 2 filminin yüklü olduğu UMD de bulunuyordu.
Cihaz Avrupa’ya ise Japonya’da ilk satışa çıktığından neredeyse 1 sene sonra piyasaya sürüldü.
Aradan 3 sene geçtikten sonra PSP, pazara oldukça alışmıştı. PS2’yle iyi bir ikili olan cihaz için artık yeni bir model gelmesi de gerekiyordu. RAM’i ve dahili hafızası 32 MB’tan 64’e arttırılan PSP 2000, Eylül 2007’de piyasadaydı. Video çıkışı da eklenen bu modelle birlikte, PSP keyfi artık TV üzerinde de yaşanabiliyordu.
Konsolun asıl güçlü olan kısmı, PSP’ye özel olarak 99 adet geliştiricinin oyun üretecek olmasıydı. Sonrasında PSP üzerinde çalışan Metal Gear Acid ve Sony’nin geliştirdiği Wipeout Pure’un demoları gösterilmişti.
Takvimler 17 Ekim 2004’tü gösterdiğinde PSP’nin resmi çıkış tarihi de açıklandı. Playstation Portable, 12 Aralık 2004’te Japonya’da piyasaya çıkacaktı. Ne de olsa o dönem Japon firmalar, oyun ve cihazlarını ilk olarak kendi ülkelerinde çıkarmaya alışmıştı. Zaman geldiğinde 19.800 Japon yeni, yani o dönemin parasıyla 181 dolar’dan satışa sunulan PSP, ilk gününde 200 binin üzerinde satarak büyük bir başarı yakaladı.
24 Mart 2005’te ise konsolun ABD’de satışa çıkacağı açıklandı. Cihazın ABD’de sadece içerisinde ön izleme videoları ve temizleme bezi içeren Value Pack’i satılıyordu ki bu da 250 dolar gibi bir fiyat etiketine sahipti. İlk 1 milyon cihazın içerisinde, Spider-man 2 filminin yüklü olduğu UMD de bulunuyordu.
Cihaz Avrupa’ya ise Japonya’da ilk satışa çıktığından neredeyse 1 sene sonra piyasaya sürüldü.
Aradan 3 sene geçtikten sonra PSP, pazara oldukça alışmıştı. PS2’yle iyi bir ikili olan cihaz için artık yeni bir model gelmesi de gerekiyordu. RAM’i ve dahili hafızası 32 MB’tan 64’e arttırılan PSP 2000, Eylül 2007’de piyasadaydı. Video çıkışı da eklenen bu modelle birlikte, PSP keyfi artık TV üzerinde de yaşanabiliyordu.

PSP-3000
PSP gelişmeye devam etti ve Ekim 2008’de PSP 3000’le karşımıza çıktı. Daha parlak ve tepkime süresi daha düşük bir ekranla birlikte parlama engelleyici bir tabaka PSP3000’e eklenmişti. Dahili mikrofon, UMD kapısındaki daha ince yapısı, küçük geliştirmeler olsa da, PlayStation Portable sahipleri, ellerindeki cihazları değiştirmek isteğindeydiler. Ancak 2 sene önce Playstation 3 piyasaya çıkmış ve PSP giderek popülaritesini kaybetmeye başlamıştı. Bir diğer yandan ortaya çıkan daha güçlü cep telefonları, PSP kalitesine doğru ilerlemeye başlamışlardı.
Ultimate Ninja Storm 3'ten inanılmaz video
Naruto Shippuden: Ultimate Ninja Storm 3 için yeni video bugün yayımlandı. The Will of Fire Lives On adı altında yayımlanan bu video, şu an Naruto severler arasında büyük ilgi görüyor.
Oyunun Mart ayında Avrupa ve Amerika için piyasaya sürülmesi bekleniyor. Video ile Naruto anılarınız tekrar canlanacak. Nefesinizi tutun ve bu harika şöleni kaçırmayın.
İyi seyirler.
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=wnydd6hOM6M
Oyunun Mart ayında Avrupa ve Amerika için piyasaya sürülmesi bekleniyor. Video ile Naruto anılarınız tekrar canlanacak. Nefesinizi tutun ve bu harika şöleni kaçırmayın.
İyi seyirler.
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=wnydd6hOM6M
PlayStation toplantısından yeni bir Heavy Rain çıkabilir
Playstation 3'ün hit oyunlarından Heavy Rain ve önümüzdeki dönemde
piyasaya çıkması beklenen Beyond: Two Souls'un geliştiricisi Quantic
Dream, söylentilere göre yeni Playstation 4 için de bir proje
geliştiriyor.
20 Şubat günü Sony'nin New York'ta düzenleyeceği toplantıda, Playstation 4'ün de tanıtılması bekleniyor. Ünlü oyun forumlarından NeoGAF kullanıcılarından biri, Quantic Dream'in CEO'larından Guillaume de Fondaumiére'nin, toplantının yapılacağı gün New York'ta olacağını farketti. Ayrıca firmanın geçtiğimiz sene yayınlanan teknoloji demosunun da, resmi bir PlayStation YouTube kanalına tekrar yüklendiğini de belirten kullanıcılar, bunun 20 Şubat'taki toplantıda firmanın yeni bir açıklama yapacağı yönünde yorumladılar.

20 Şubat günü Sony'nin New York'ta düzenleyeceği toplantıda, Playstation 4'ün de tanıtılması bekleniyor. Ünlü oyun forumlarından NeoGAF kullanıcılarından biri, Quantic Dream'in CEO'larından Guillaume de Fondaumiére'nin, toplantının yapılacağı gün New York'ta olacağını farketti. Ayrıca firmanın geçtiğimiz sene yayınlanan teknoloji demosunun da, resmi bir PlayStation YouTube kanalına tekrar yüklendiğini de belirten kullanıcılar, bunun 20 Şubat'taki toplantıda firmanın yeni bir açıklama yapacağı yönünde yorumladılar.
Tyranny of King Washington'ın ilk bölümü çıktı!
Assassin's Creed 3'ün beklenen indirilebilir içeriği
Tyranny of King Washington'ın ilk bölümü "Infamy" çıktı. Alternatif bir
tarih akışını anlatan ve George Washington'ın "kral" olarak Amerika
Birleşik Devletleri'nin başına geçtiği bu indirilebilir içerik, 19
Mart'ta 2.bölümü The Betrayal, 23 Nisan'da üçüncü bölümü The Redemption
ile ekranlarınızda olacak.
Xbox ve PC için bugün çıkan fakat PlayStation 3 için yarın çıkacak DLC'ye 7.99 euro'ya veya 800 Microsoft puanına sahip olabilirsiniz.
http://www.youtube.com/watch?v=dqlfLR8QZ9Q&feature=player_embedded
PlayStation 4'ün ilk fiyatı geldi
Sony tarafından yapılan açıklamalar bugün oyun gündemine bomba gibi düştü. Bildiğimiz üzere, Sony'nin yeni PS4'ünün
bu çarşamba açıklaması bekleniyor. Tüm dünyadaki video oyuncuları ile
beraber bizler de nefeslerimizi tuttuk. Peki ya yeni PS4, piyasaya
sürüldüğünde ne kadar olacak? Merak ediyor musunuz?
Yayımlanan raporlara ve incelenen dökümanlara göre, PS4 ilk çıktığında 300 pound gibi fiyattan satışa sunulacak. The Times, PS3'ün ilk çıktığındaki 425 poundluk fiyatından çok daha düşük olduğunu açıkladı. Soru işaretleri artıyor.
Soru işaretleri ile beraber, PS4 için yayılan söylentiler de gün geçtikçe artmakta. Bu sefer işin içine The Times'da katıldı. Ne kadar doğru, henüz bilemiyoruz. Fakat bu yeni jenerasyon Sony ürünü PS4'ün bu kadar uygun bir fiyata çıkacak olması, ortaya çıkan soru işaretlerini çok daha fazlalaştırıyor.

Yayımlanan raporlara ve incelenen dökümanlara göre, PS4 ilk çıktığında 300 pound gibi fiyattan satışa sunulacak. The Times, PS3'ün ilk çıktığındaki 425 poundluk fiyatından çok daha düşük olduğunu açıkladı. Soru işaretleri artıyor.
Soru işaretleri ile beraber, PS4 için yayılan söylentiler de gün geçtikçe artmakta. Bu sefer işin içine The Times'da katıldı. Ne kadar doğru, henüz bilemiyoruz. Fakat bu yeni jenerasyon Sony ürünü PS4'ün bu kadar uygun bir fiyata çıkacak olması, ortaya çıkan soru işaretlerini çok daha fazlalaştırıyor.
18 Şubat 2013 Pazartesi
Playstation Tarihi: PS3
|
|
|
Karne döneminde eskiden “Bilgisayar, bilgisayar” diye bağıran ağızlar
artık “Playstation 3, Playstation 3” diye bağırıyor. Artık çocuklar
konsollarla yatıp konsollarla kalkıyor. Yeni oyunları bir an önce almak
için ya harçlıklarını biriktiriyorlar ya da anne-babalarını sürükleyerek
oyun mağazalarına gidiyorlar.
Hak yemeyelim ama, büyükler bütün bu zaman içinde boş mu duruyor sanki? Üstelik onların başında bir de “Hayat derdi” “Geçim sıkıntısı” gibi sorunlar varken, nişanlısı ile düğün hazırlığı yaparken, yeni doğan çocuğu gecenin 3,5’uğnda uyanacak korkusu varken bir şekilde oturup az da olsa oynamaya çalışıyorlar onunla. Artık etrafta internet kafelerden çok Playstation 3 kafeleri var. Kaldı ki internet kafeler bile artık 80 inç TV ve bir PS3’ü olmadan tam olarak işlevsel bir internet kafe sayılmıyor.
Hak yemeyelim ama, büyükler bütün bu zaman içinde boş mu duruyor sanki? Üstelik onların başında bir de “Hayat derdi” “Geçim sıkıntısı” gibi sorunlar varken, nişanlısı ile düğün hazırlığı yaparken, yeni doğan çocuğu gecenin 3,5’uğnda uyanacak korkusu varken bir şekilde oturup az da olsa oynamaya çalışıyorlar onunla. Artık etrafta internet kafelerden çok Playstation 3 kafeleri var. Kaldı ki internet kafeler bile artık 80 inç TV ve bir PS3’ü olmadan tam olarak işlevsel bir internet kafe sayılmıyor.

Hayat değişti ve teknoloji onun bu yeni şekle bürünmesinde en büyük etken.
Sizlere iki gündür Sony’nin, belki de o siyah walkman’den sonra gelmiş geçmiş en büyük ürünü olan Playstation’ı anlatıyoruz. Berkant sizlere ilk Playstation cihazını anlattı. Sonra Mert o efsaneleşen ikinci Playstation’dan yani PS2’den bahsetti. İki gün sonra Sony Amerika’da bizlere bir şeyler anlatacak ve büyük olasılıkla bu yeni nesil konsol Playstation 4 olacak. O zaman bu araya Sony’nin bu ünlü markasının en şımarık çocuğunu koymanın vakti geldi. Karşınızda Playstation 3 baylar bayanlar.
İyi, kötü, çirkin
Aslında bir sırttan bıçaklama hikayesi olarak başlayan Playstation 2005’in sonlarına doğru tekrardan kendini yenileme fikrini benimsedi. Son Playstation’dan bu yana 5 sene geçmişti ve Sony her ne kadar bu beş senede boyunca endüstrinin konsol tarafına hükmetmiş olsa da biliyordu ki yaşlı bir kralın boş bir tahttan farkı yoktu.
İşte 2006 yılına girildiğinde yeni Playstation fısıltıları etrafta dolanmaya başladı. Zaten bundan önce 16 Mayıs 2005’te Ken Kutaragi, Playstation 3’ün bir maketini E3 fuarında göstermişti. İşte o zaman da günümüzün 20 Şubat’ı (en azından beklentide) olmuş ve Playstation 3’ün teknik detayları açıklanmıştı.
Bizlere o gün PS3’te iki HDMI girişi, üç Ethernet portu olacağı, Blu-Ray sürücüsü ve Wi-Fi bağlantısı destekleyeceği söyleniyordu. Herkes ilk önce “Şarkı da söyleyebilecek mi?” diye sormadan edemedi ancak Kutaragi devam etti:
“Yeni konsol Apple’ın G5’ine benzer IBM “Cell” işlemcisi barındıracak ancak birden çok işlemci çekirdeği bulunacak. Grafikler için ise Nvidia GForce 7000 serisi tabanlı RSX GPU’su bulunacak.”
Üstelik bir de geriye dönük uyumluluk mu olacak? Yani PS2 oyunlarımızı atmamıza gerek yok mu?
O E3’te gösterilen önceden renderlanmış videolar herkesi mesut etti, lakin mesud olan bu insanlar aynı zamanda “Nasıl yani” soruları ile şüpheci yaklaşmaya başladı. Sonra Ken Kutaragi son sözünü söyledi:
“Yeni konsol 2006 baharında sizlerle olacak.”
|
|
|
Günler akıp geçiyor, zaman bitmek bilmiyordu. PS2’si olanlar neyse,
onlar hala güzel oyunlarını oynuyorlardı ama ya olmayanlar? Tıpkı şimdi
olduğu gibi milletin kafası iyice karışmıştı. “Bir an önce PS2 mi
alsam?” “Yeni konsola da pek bir şey kalmadı?” “Ama yeni konsolda ne
kadar oyun olacak ki?” “Ama geriye dönük uyumluluk var dediler” “Allahım
keşke zengin olsaydım da hepsini birden alabilseydim”
Onlar bekleye dursun yaklaşık bir yıl sonra 2006 Mart’ında Sony Playstation 1’in üretimini tamamen durdurduğunu açıkladı .
Peki, PS3 tarihi? – Orası daha belli değil.
Ama firma bizleri bekletirken kör cahil de bırakmıyordu hani. Nisan ayı geldiğinde SCE’nin Avrupa ayağının başkan yardımcısı Georges Fornay yeni konsolun firmaya birim maliyetinin 700 dolar olacağını söylemişti.
“Woaaw, 700 dolar mı?” dedi Japonlar. “Hmm özellikleri düşünüldüğünde o kadar da kötü değil” dedi Amerikalılar. “Baba 700 dolar kaç para yapıyor? –Ne yapacaksın sen o parayı?” diye aralarında tartıştı Türk aileler.
Lakin 2006 baharı gelip geçerken Sony o beklenen açıklamayı yaptı; “Biz çıkış tarihini 2006 Kasım’ına erteledik.”
Onlar bekleye dursun yaklaşık bir yıl sonra 2006 Mart’ında Sony Playstation 1’in üretimini tamamen durdurduğunu açıkladı .
Peki, PS3 tarihi? – Orası daha belli değil.
Ama firma bizleri bekletirken kör cahil de bırakmıyordu hani. Nisan ayı geldiğinde SCE’nin Avrupa ayağının başkan yardımcısı Georges Fornay yeni konsolun firmaya birim maliyetinin 700 dolar olacağını söylemişti.
“Woaaw, 700 dolar mı?” dedi Japonlar. “Hmm özellikleri düşünüldüğünde o kadar da kötü değil” dedi Amerikalılar. “Baba 700 dolar kaç para yapıyor? –Ne yapacaksın sen o parayı?” diye aralarında tartıştı Türk aileler.
Lakin 2006 baharı gelip geçerken Sony o beklenen açıklamayı yaptı; “Biz çıkış tarihini 2006 Kasım’ına erteledik.”

Aferin dedi herkes. Sonra ekledi Sony; “Ama çıkış için 2 milyon adet, takvim yılı sonunda 4 milyon adet PS3 dünyaya yayılmış olacak.”
“Peki fiyat nasıl olacak?” diye sordular. “700 dolar pek bir pahalı hacı” Sony’den ona da yanıt geldi. İki çeşit SKU ile yayınlayacaktı yeni Playstation’ı. 20 GB’lık versiyonu 500 dolar, 60 GB’lık versiyonu ise 600 dolar olacak.
Kutagi yorum yaptı “Sudan ucuz vallahi”.
“Hmm” dedi Japonlar. “Ohoo, gittikçe güzelleşiyor” dedi Amerikalılar.
“Baba 600 dolar kaç para? – Oğlum git yat yerine hadi”
Bize anlatıldığına göre yeni kutu biraz daha şişman olacaktı. Eğer büyükse içinde daha fazla şey vardır mantığı ile insanlar ümitlenmeye başlamıştı. Sonra Sony açıklamayı biraz genişletti:
“Geçmişte biz atıp tuttuk ama bu konsolda bir HDMI ve bir Ethernet girişi olacak aslında.”
Eh mantıklıydı da. Zaten kim ne yapsın ekstradan HDMI girişini. Lakin Wi-Fi konusu pek çoğun canını sıktı. Nitekim konsolun düşük versiyonu öksüz yetim çocuktu kablosuz bağlantı konusunda. Lakin en kötüsünü en sona sakladı Sony; “He bir de düşük modelde HDMI da yok!”
Sonra bir kötü haber daha; Playstation 3 Avrupa için 2007 Mart’ına ertelendi. Artık millet beklemekten bunalmıştı. O yüzden ben de fazla uzatmayacağım ve sadece yazılarımda kullanabildiğim özel yeteneğim ile zamanı ileriye alabileceğim.
Parlak siyah kutu
Sony her ne kadar tüm dünyada aynı zamanda çıkacak iddasını atmış olsa da yeni Playstation 3, 11 Kasım 2006’da Japonya’da dünyaya merhaba dedi. Daha 24 saat dolmuştu ki Sony’nin stoklarında 81,639 birimlik bir azalma olmuştu. Sonrasında 17 Kasım 2006’da Kuzey Amerika’ya geldi PS3.
Ama ne çıkış.
Olay olmuştu Amerika’da. Bu konsol yüzünden bir müşteri vurulmuş, bazı kampçılar soyulmuş, diğer müşterilere hareket halindeki araçtan havalı tüfekle ateş edilmiş, 60 tane kampçı 10 sistem yüzünden kavga etmişti. Nintendo’nun laneti hala devam mı ediyordu yoksa?
Amerika bir iç karışıklığa doğru giderken Avrupa ve diğer bölgeler imrenerek izliyordu onları. “Ne güzel, bir PS3 için birbirlerini yiyorlar, bize hiçbir şey yok.” Ama nihayet onlar da nasiplerini aldı ve 23 Mart’ta Avrupa, Avustralya ve Orta Doğu’da da satılmaya başladı. Artık bütün dünya bu konsol uğruna kavga edebilecekti.
Sony her ne kadar tüm dünyada aynı zamanda çıkacak iddasını atmış olsa da yeni Playstation 3, 11 Kasım 2006’da Japonya’da dünyaya merhaba dedi. Daha 24 saat dolmuştu ki Sony’nin stoklarında 81,639 birimlik bir azalma olmuştu. Sonrasında 17 Kasım 2006’da Kuzey Amerika’ya geldi PS3.
Ama ne çıkış.
Olay olmuştu Amerika’da. Bu konsol yüzünden bir müşteri vurulmuş, bazı kampçılar soyulmuş, diğer müşterilere hareket halindeki araçtan havalı tüfekle ateş edilmiş, 60 tane kampçı 10 sistem yüzünden kavga etmişti. Nintendo’nun laneti hala devam mı ediyordu yoksa?
Amerika bir iç karışıklığa doğru giderken Avrupa ve diğer bölgeler imrenerek izliyordu onları. “Ne güzel, bir PS3 için birbirlerini yiyorlar, bize hiçbir şey yok.” Ama nihayet onlar da nasiplerini aldı ve 23 Mart’ta Avrupa, Avustralya ve Orta Doğu’da da satılmaya başladı. Artık bütün dünya bu konsol uğruna kavga edebilecekti.

2006 yılında piyasaya sürülen PS3, 2 yıl öncesine kadar neredeyse 60 milyon sattı. PS2'ye göre daha gelişmiş sistemi olmasından olsa gerek, satış rakamları beklenilenin çok üzerinde çıktı. İlk üretilen 20 ve 60 GB’lik sürümlere, oyun severlerin çılgınlığı ve biraz da Sony'nin genel isteği üzerine 40, 80 ve 160 gigabaytlık modeller eklendi.
Gelen Playstation 3’te tıpkı Sony’nin bahsettiği gibi 2X hızında bir Blu-Ray disk sürücüsü bulunuyordu. Bu şekilde yıllardır başa çıkamadığı korsan sorununa bir nevi çare bulmuş oldu. En azından bir süre için. Nitekim konsolda sadece oyun değil aynı zamanda yüksek kalite ile film de izleyebiliyorduk. Bunun yanında esas büyük olay isteyenin 2.5”lik SATA sabit diskini istediği gibi değiştirebilmesiydi. Kısacası 1 TB’lık bir PS3’ünüz bile olabilirdi.
Sony, Toshiba ve IBM kafa kafaya verip Cell mikroişlemci yaptılar bu yeni konsol için. 3.2 GHz hızındaki bu işlemdi zamanın PC’lerine kafa tutuyordu. Ekranda da oldukça güçlenmişti PS3 Nvidia ile yaptığı yeni GPU sayesinde 480i/576i’ler bir yana 1080i’lik HD kalitesini bile sizlere ulaştırabilmişti. Lakin hala bir bellek miktarı vardı ki evlere şenlik. Sony o kadar güçlü işlemcilerin yanına sadece 256 MB GDDR3 bellek koymayı uygun görmüştü.
İlk zamanlar şu kadar HDMI, bu kadar USB port diye atıp tutan Sony’nin en sonunda bizlere sunduğu konsolda dört adet 2.0 USB girişi (sonradan 2’ye düştü), daha sonraki modellerde çıkartılan SD kart ve CompactFlash desteği, 1 Gigabit Ethernet girişi, Bluetooth 2.0 desteği (7 cihaza kadar), gömmeli Wi-Fi desteği ve HDMI çıkışı bulunuyordu.
Yüzüme bak adamım
Sony’nin yeni Playstation’ı ile yepyeni bir arayüz de bizleri karşıladı; XrossMedia Bar.
Ana menüler ve alt menülerin geniş bir artı şeklinde sunulduğu bu arayüzün kullanımı da oldukça beğenildi. Toplamda dokuz adet ana menüsü bulunuyordu; Users, Settings, Photo, Music, Video, Game, Network, PlayStation Network ve Friends. Tabii uzun bir süre sonra bu arayüze bir de Türkçe dil desteği eklenince tadından yenmez oldu. Birden çok kullanıcı profili açılıp ailedeki her bireye bir PS user kimliği verilebiliyordu artık.
Ölü konsollar derneği
PS3’ün hızlı çıkışı hızlı bir düşüşe de yol açmıştı. Daha ilk günden tüm PS3’leri alan Japonlar, karşılıksız çıkan ön siparişlere yol açmışlardı. İnsanlar bir PS3 bulabilmek için Sony yerine eBay’deki karaborsacılara yönelmeye başlamış ve firmaya hergün binlerce dolar zarar vermeye başlamışlardı. Amerika’ya 2 milyon adet PS3 konsol gönderen Sony bu adamlar yüzünden sadece 1.4 milyonunu satabilmişti. O sırada Kutaragi ve Howard Stringer arasındaki sürtüşme de iç karışıklığa yol açmış ve en sonunda nazikçe Kutaragi’yi kapı dışarı etmişlerdi.
Londra’daki çıkış partisine ise bir avuç insan gelmişti. Sony de “Madem öyle,…” dedi ve gelenlere teşekkür amaçlı olarak HDTV ve ücretsiz taksi servisi sundu. Lakin çıkış partisi sönük geçse de Avrupa ve Okyanusya’da kısa zamanda bir milyon rakamını buldu Sony. Yüzler yine güler artık diye düşünülürken acı haber memleketten ve Amerika’dan geldi:
“Satışlar git gide düşüyor patron.”
Ve Sony’den 2007 Mart’ında inanılmayacak bir açıklama geldi “Playstation bölümünün bu mail yılda 1.7 milyar dolar zarar edeceği düşünülüyor.”
Nitekim 6 milyon hedef koyan PS3’ün toplamda 5.5 milyonluk birimi gönderilmiş ve onların da sadece 3.5 milyonu “gerçekten” satılmıştı. The Wall Street Journal, PS3’ün 2007 ilk çeyrekte Sony’ye sadece 2 milyar dolar kaybettirdiğini yazdı.
Sonra gelsin indirimler, gitsin bundle’lar. Bir Amerika’da bir Avrupa’da o hediye senin, bu hediye benim. Bakın 3. Nesil, bakın 5. Nesil. Bunu da al yanına şunu bedava vereyim, aman bir de kampanya yapayım derken bir Nintendo Wii karşısında Japonya’da bile tutunamadı Sony. Allahtan Amerika ve Avrupa oyuncusu “grafik her şeydir” mantığı ile bakıyordu olaya.
Sony’nin yeni Playstation’ı ile yepyeni bir arayüz de bizleri karşıladı; XrossMedia Bar.
Ana menüler ve alt menülerin geniş bir artı şeklinde sunulduğu bu arayüzün kullanımı da oldukça beğenildi. Toplamda dokuz adet ana menüsü bulunuyordu; Users, Settings, Photo, Music, Video, Game, Network, PlayStation Network ve Friends. Tabii uzun bir süre sonra bu arayüze bir de Türkçe dil desteği eklenince tadından yenmez oldu. Birden çok kullanıcı profili açılıp ailedeki her bireye bir PS user kimliği verilebiliyordu artık.
Ölü konsollar derneği
PS3’ün hızlı çıkışı hızlı bir düşüşe de yol açmıştı. Daha ilk günden tüm PS3’leri alan Japonlar, karşılıksız çıkan ön siparişlere yol açmışlardı. İnsanlar bir PS3 bulabilmek için Sony yerine eBay’deki karaborsacılara yönelmeye başlamış ve firmaya hergün binlerce dolar zarar vermeye başlamışlardı. Amerika’ya 2 milyon adet PS3 konsol gönderen Sony bu adamlar yüzünden sadece 1.4 milyonunu satabilmişti. O sırada Kutaragi ve Howard Stringer arasındaki sürtüşme de iç karışıklığa yol açmış ve en sonunda nazikçe Kutaragi’yi kapı dışarı etmişlerdi.
Londra’daki çıkış partisine ise bir avuç insan gelmişti. Sony de “Madem öyle,…” dedi ve gelenlere teşekkür amaçlı olarak HDTV ve ücretsiz taksi servisi sundu. Lakin çıkış partisi sönük geçse de Avrupa ve Okyanusya’da kısa zamanda bir milyon rakamını buldu Sony. Yüzler yine güler artık diye düşünülürken acı haber memleketten ve Amerika’dan geldi:
“Satışlar git gide düşüyor patron.”
Ve Sony’den 2007 Mart’ında inanılmayacak bir açıklama geldi “Playstation bölümünün bu mail yılda 1.7 milyar dolar zarar edeceği düşünülüyor.”
Nitekim 6 milyon hedef koyan PS3’ün toplamda 5.5 milyonluk birimi gönderilmiş ve onların da sadece 3.5 milyonu “gerçekten” satılmıştı. The Wall Street Journal, PS3’ün 2007 ilk çeyrekte Sony’ye sadece 2 milyar dolar kaybettirdiğini yazdı.
Sonra gelsin indirimler, gitsin bundle’lar. Bir Amerika’da bir Avrupa’da o hediye senin, bu hediye benim. Bakın 3. Nesil, bakın 5. Nesil. Bunu da al yanına şunu bedava vereyim, aman bir de kampanya yapayım derken bir Nintendo Wii karşısında Japonya’da bile tutunamadı Sony. Allahtan Amerika ve Avrupa oyuncusu “grafik her şeydir” mantığı ile bakıyordu olaya.

En sonunda belini tam doğrulttum derken bu sefer birkaç hacker çıktı karşısına Sony’nin. Öncesinde PlayStation Jailbreak ile yapılan fakat sonradan etkisiz hale getirilen Jailbreak olayını 2011’de GeoHotz adlı bir çocuk daha “free” bir şekilde yapabileceğinizi anlattı. Başta herkes reklam yapıyor dedi ancak o ne kadar ciddi olduğunu gösterdi. Sony dava açtı, o da internet üzerinden karalama kampanyasına başladı. Kavga, dövüş gürültü arasında olan PS3 kullanıcısına oldu. Araya bir de Anonymous adlı grup girince o sunucu benim, bu PSN senin, ortalık iyice 90’ların Beyrut’una dönmüştü.
İnsanların aklı karşıtı. Orijinal alsam mı yoksa o kadar parayı boşuna harcamayıp şunu bir denesem mi? “Yap tabii” diyordu hackerlar, “Sakın haa!” diye uyarıyordu Sony. “Ben nasılsa onun bir çaresini bulurum, sonra olan sana olur”.
Nitekim de oldu.
Sony, PS3 Jailbreak’ini Avustralya’da kanunen yasaklı hale getirdi. Ardından Avrupa ve Amerika’da bu tarz işlemler yapanlara dava açıldı. Asya bile bundan nasibini aldı. Davalar özellikle bu tarz cihazları satan mağazalara karşı açılıyordu. Eh kaynağın dudağı uçuklayınca da bu işin önü kesilmiş oldu.
Yeni prenses
Ben o kadar çok teknik konuya girmedim, girmek de istemedim. Nitekim bence PS3’ün başına gelenler, içine girenlerden çok daha ilginç bir hikayeye sahipti. Her ne olursa olsun, kaç satarsa satsın, kaç kişi beğenirse beğensin ve firmaya ne kadar kazandırırsa kazandırsın Playstation 3 ciddi anlamda konsol dünyasında bir fark yarattı. İşte bu yüzden insanlar PS4 için oldukça heyecanlı. İşte bu yüzden 20 Şubat için oyuncular gözlerini ve kulaklarını açmış bekliyorlar. Çok spekülasyonlar var, daha da çoğu olacak hatta 20’sinden sonra bile ama bize gerçeği yine ve her zamanki gibi sadece Sony açıklayacak.
Origin artık Mac’de
Electronic Arts’ın dijital oyun platformu olan Origin, bundan sonra Apple Mac bilgisayarlarında da kullanılabilecek.
Şu an için Dragon Age II, Batman: Arkham City Game of the Year Edition, LEGO Harry Potter ve The Sims 3 gibi oyunları bünyesinde barındıran platform, gelecekte çok daha fazla alternatif oyun ile karşımızda olacak. Bu durum gösteriyor ki online oyun satışlarında büyük bir rekabet yaşanmaya devam edecek.
Şu an için Dragon Age II, Batman: Arkham City Game of the Year Edition, LEGO Harry Potter ve The Sims 3 gibi oyunları bünyesinde barındıran platform, gelecekte çok daha fazla alternatif oyun ile karşımızda olacak. Bu durum gösteriyor ki online oyun satışlarında büyük bir rekabet yaşanmaya devam edecek.
Asus ARES II Dual HD7970 Avrupa’da Raflardaki Yerini Aldı

Asus, Ares II dual HD 7970 isimli sınırlı sayıda ürettiği ekran kartını CES 2013 fuarında sergilemişti ve şimdi de Avrupa’da satışa sundu. Çift gpu’lu bu etkileyici ekran kartı etkili bir su soğutma sistemine sahip. İngiltere fiyatı 1272,29€ , Almanya fiyatı ise 1349€ olarak belirlenmiş.
Fakat daha ucuz bir alternatif isteyenler için aynı ekran kartının farklı modeli olan Powercolor limited edition dual HD 7970 Devil13 isimli ekran kartı 939,84€ fiyat etiketine sahip. ARES II açıkçası sıradan bir kullanıcı için oldukça pahalı, diğer ekran kartlarıyla kıyaslandığında hiç alınası bir fiyatı yok fakat koleksiyoncuların ve yakın takipçilerinin almak isteyeceği bir ürün olabilir.
AC3: Liberation’ın Senaryosuna Ödül Geldi!
Ubisoft firmasının Playstation Vita için özel olarak piyasaya çıkartığı oyun Assasin’s Creed 3:Liberation’ın senaryosuna ödül getirildi.Writer’s Guild of American tarafından verilen ödül ise “2013′ün Video Oyunu Senaryosu Yazma’da Sıradışı Başarısı” adını hak kazandı.
Bunun yanı sıra 007 Legends,Assasin’s Creed 3,Disney Epic Mickey 2: The Power of Two,Uncharted:Golden Abyss ve Halo 4 gibi oyunlarda bu ödül için aday gösterilmişti.Fakat bu adayların içerisinden AC3: Liberation kendinisi göstermeyi başardı ve ödüle layık gösterildi.
Kanadalı yazar Jill Murray ve Ubisoft Montreal’den Richard Farrese tarafından hazırlanan bu senaryo Ubisoft’un Sofya stüdyoları oyun haline getirilmişti.Başarılarının devamını diliyoruz.
Sony’den Playstation Vita fiyatlarına indirim Geliyor!
Sony firmasının dünyaca ünlü yeni el konsolu Playstation Vita çıkışı bir seneden fazla oldu.Sony konsolun fiyatlarını ise düşürdüğünü açıkladı.Sony’nın Japonya’ya sunduğu konsolun 3G ve Wi-Fi sürümlerinin 28 Şubat’ta indirime gireceğini açıkladı.
Sony’nin Japonya’daki fiyatlandırma politikasının farklı olması sebebi yüzünden Japonya’daki fiyatlar Batı’ya göre daha pahalı indirimin bu ülkede ne kadar olduğu ise henüz belli değil fakat yarın Sony’nin PS Vita fiyat indirimini Avrupa ve Amerika içinde duyurması bekleniyor.
20 Şubatta Playstation 4 duyurusu yapılması beklenirken,Playstation Vita’nın böylesine bir indirime gitmesi için oldukça mantıklı bir yaklaşım olmuş.
NVIDIA GeForce GTX Titan Resimlendi
Geçtiğimiz günlerde NVIDIA‘nın yeni GeForce GTX Titan grafik kartının
Danimarka’lı bir site tarafından listelendiğinin haberini sizlerle
paylaşmıştık. Net olmayan bir NVIDIA GeForce GTX Titan görüntüsü de
paylaşmamızın ardından kart nihayet kanlı canlı görüntülenebildi.
GeForce GTX 690′nın magnezyum alaşımlı referans soğutmasına benzer bir
soğutucu tasarımına sahip Titan, bir adet 6-pin ve bir adet 8-pin PCIe
güç konekktörüne sahip. “GeForce GTX” logolu kartda SLI köprüsü de
yerini almış. GeForce GTX Titan’nın PCB’sinin her yüzeyinde 12 adet
toplamda 24 bellek yongası 6 GB hafızaya hayat veriyor. Titan, VRM
tantal kapasitörler, ince bobinleri ve sürücü-MOSFET’i ile 6 +2 faz
tasarımına sahip olarak gelecek. Yine PCB’de 4-pin PWM fan güç çıkışı ve
2-pin LED logosu yer alıyor. 2560 x 1600 çözünürlüğü ile 3DVision
Surround görüntülemeye izin veren kart çift dual-link DVI, HDMI ve bir
adet de DisplayPort’a sahip.
İngiltere’nin Haftalık Oyun Satış Listesi!
İngiltere her hafta olduğu gibi bu hafta’da geçtiğimiz hafta’nın en
çok satan oyunlarının listesini yayınladı.Yayınlanan listeye göre
geçtiğimiz hafta İngiltere’de en çok satan oyun Aliens:Colonial Marines
olmuş.İkinci sırada ise Dead Space 3 oyunu bulunuyor.
Tam liste ise şöyle devam ediyor ;
1. Aliens: Colonial Marines
2. Dead Space 3
3. FIFA 13
4. Call of Duty: Black Ops 2
5. Far Cry 3
6. Assassin’s Creed 3
7. Need for Speed: Most Wanted
8. Just Dance 4
9. Sonic & All-Stars Racing Transformed
10. Halo 4
Tam liste ise şöyle devam ediyor ;
1. Aliens: Colonial Marines
2. Dead Space 3
3. FIFA 13
4. Call of Duty: Black Ops 2
5. Far Cry 3
6. Assassin’s Creed 3
7. Need for Speed: Most Wanted
8. Just Dance 4
9. Sonic & All-Stars Racing Transformed
10. Halo 4
Resident Evil: Revelations'a detaylı bir bakış (Video)
Mayıs ayında PC'lere çıkacak olan Resident Evil: Revelations için
Gamespot sitesi oyunun biraz daha gelişmiş bir demosunu oynayarak
sitesinde yayınladı.
2012 Ocak ayında Nintendo 3DS için çıkmış olan oyun 24 Mayıs'ta PC, Xbox 360, PS3 ve Wii U için de çıkacak. Oyun 2005 yılında RE4 ve RE5 arasındaki bir dönemde geçecek.
İşte oyunun 12 dakikalık demosu. İyi seyirler.
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=thDsxzfS-g0
2012 Ocak ayında Nintendo 3DS için çıkmış olan oyun 24 Mayıs'ta PC, Xbox 360, PS3 ve Wii U için de çıkacak. Oyun 2005 yılında RE4 ve RE5 arasındaki bir dönemde geçecek.
İşte oyunun 12 dakikalık demosu. İyi seyirler.
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=thDsxzfS-g0
BioShock Infinite ile Columbia'da ikinci dönem (Video)
Irrational Games'in Bioshock serisine yaptığı yeni oyun Infinite için
Columbia videosuna ikinci bölüm geldi. Lakin aşağıdaki videoyu Aral
Games tarafından hazırlanan Türkçe alt yazısı ile sizlere sunuyoruz.
Alistar Bloom, uçan şehir Columbia’nın gizemini aralamaya devam ediyor. “Songbird” nedir ve gizemli “Columbia Kuzusu” ile bağlantısı nedir?
http://youtu.be/7yzcDlG5d_g
Alistar Bloom, uçan şehir Columbia’nın gizemini aralamaya devam ediyor. “Songbird” nedir ve gizemli “Columbia Kuzusu” ile bağlantısı nedir?
http://youtu.be/7yzcDlG5d_g
Metal Gear Rising: Revengeance'ın son sürprizi (Video)
Konami'nin beklenen hack and slash ve aksiyon oyunu Metal Gear Rising: Revengeance,
22 Şubat tarihinde bizlerle buluşacak. PS3 ve Xbox 360 platformlarında
piyasaya çıkacak olan Metal Gear Rising: Revengeance, Metal Gear
serilerinin devamı olsa bile, farklı bir hikayeyi konu edindiğini
söylemek gerek. Son yayımlanan videolarından biri de hiç kuşkusuz,
hoşunuza gidecek görselleri içerisinde barındırıyor. Ancak sizleri
uyaralım, videoda bol "spoiler" yer alıyor.
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=oWXOjiiWkvQ
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=oWXOjiiWkvQ
17 Şubat 2013 Pazar
Patapon 3
2011 yılının sevilen oyunlarından biri haline gelen Patapon 3,
PSP platformlarında bizlerle buluşmuştu. Hem single hem de multiplayer
moduyla piyasaya sürülen oyun, bu aralar Sony tarafından tekrar
yapılandırılıyor. Sony'nin son verdiği bilgiye göre Patapon 3, PS
Vita platformlarına da gelecek. Hatta şimdiden Patapon ve Patapon 2,
Vita platformlarında hazır hale getirildi. Bakalım Patapon 3, PS Vita
için ne kadar başarılı olabilecek?
PlayStation Tarihi: PS2
PlayStation. Sony’nin 1994 yılında
başlayan konsol macerasının şimdilerde oyun dünyasının yapı taşlarından
biri haline gelmiş olması şaşırtıcı değil. Öyle bir konsoldan
bahsediyoruz ki her çıkışı oyun dünyasına yeni mil taşları koymuş,
endüstriyi değiştirmiş ve oyun teknolojilerine yeni mekanikler, yeni
devinimler getirmiş.
İlk PlayStation’ın hikayesi şüphesiz en önemlilerinden birisidir fakat bu konsolun bir fenomen haline gelmesinin ardında yatan en önemli sebep şüphesiz şimdiye kadar gelmiş geçmiş en iyi konsollardan birisi olarak kabul edilen PlayStation 2’dir.
PlayStation 2, satın almış herkes için ayrı bir yere sahiptir, benim gibi iki adet PlayStation 2 eskitmiş bir insan için ise daha da özel bir yeri vardır. Bu yazının ise PlayStation 2’nin üretiminin Şubat 2013 itibariyle bitirilmesi üzerine manidar bir yeri var sanırım; her şeyden önce, bize onlarca yıl muhteşem hikayeler yaşattığın için teşekkürler PlayStation 2.
1999 Yılında yapımına başlanan konsol ilk olarak Mart 1999 yılında duyurulmuştu fakat 2000’lere kadar piyasaya çıkmamıştı. Sony’nin PlayStation 2 konusunda yaptığı duyuru bile dönemin en büyük konsollarından Sega Dreamcast’in ortaya çıkış sürecini yavaşlatmıştı. Satışa çıkışından sonra raflarda bile zor bulunan bu efsanevi konsol, çıktığından 1 yıl sonra Dreamcast’in satışlarını durdurmuştur, hatta bu olayın Mart 2001 olması çok manidardır.
Teorik olarak Microsoft’un Xbox’u ve Nintendo’nun GameCube’ü arasında teknolojik olarak en düşük güce sahip olan PS2, gariptir ki karşısına aldığı bütün rakiplerini ezici bir üstünlükle geride bırakmıştır, tabii bu da birinci büyük konsol savaşlarının başlangıcı olmuştur. PS2’nin sistem özellikleri düşüktü fakat içinde bulunan DVD video oynatıcısı gibi rakiplerinde bulunmayan özellikleri vardı.
PlayStation 2 ilk çıktığı vakit o zamanlar “çıkış oyunları” gibi şeyler çok ön planda değildi, bu 2001’in yılbaşı sezonunda değişti. Sony Metal Gear Solid 2: Sons of Liberty ve Grand Theft Auto gibi oyunlarla rakiplerini oyun konusunda fersah fersah geride bırakırken, bu efsanevi serileri kendi platformunda yayınlamaya devam ederek, ününe ün katacaktı.
Konsola özel oyunlar furyası bu dönemde aldı başını gitti, Nintendo’da Microsoft’ta kendi konsollarına özel isimlerle ortaya çıkarak, Sony’nin elinde bulunan sağlam fikri mülkleri bir şekilde geçmeye çalışıyordu fakat bu gerçekten zorlu bir süreç olacaktı, Nintendo ve Xbox’ın kendi özel isimlerini oturtmaları en az bir seneyi alacaktı.
Bu dönemde çoğu insan kullanılmaktan okuyucu lensleri mahfolmuş, eskimiş konsollarını yeni versiyon, ince PlayStation 2’ler ile değiştirdi.
PS2 CD-ROM ve DVD-ROM kullanmaktaydı, daha önce de yazdığım gibi konsol DVD filmleri oynatabiliyordu ve PlayStation’ın orjinal oyunlarını oynayabiliyordunuz, bu konuda sıkıntı yaşamanız mümkündü fakat aletin bunu yapacak potansiyeli vardı. İlk PlayStation ile gelen ve oyunlarınızı kaydettiğiniz Memory Card sistemi ise bu dönemde devam etti, çoğu oyuncu o dönem eski Memory Card’larını kullanamadıkları için oldukça isyan etmişti.
Konsolun kolu ise çok büyük, radikal bir değişiklik geçirmedi, hatta DualShock, PlayStation 3’e kadar büyük, radikal bir tasarım değişikliği görmeyecekti. Üç jenerasyon boyunca “titreşim” özelliği konsollarda sabit bir şekilde bulunacaktı.
PlayStation
2’nin satın alabileceğiniz ve kullanabileceğiniz bir HDD’si bile
bulunmaktaydı, bu HDD bazı oyunları oynamanız için önemliydi, bu
oyunlardan birisi destansı konsol MMORPG’si Final Fantasy XI idi.
Orjinal PlayStation’ın rengine istinaden PlayStation 2 mat siyah bir şekilde sunulmuştu. Farklı renk varyasyonları bulunmaktaydı fakat konsolun orjinal rengi siyahtı, Sony mat siyahtan PlayStation 3 için de vazgeçmeyecekti.
2004’te içinde ethernet portu olan daha ufak, daha ince bir varyasyonu üretildi. Boyutu yüzünden içinde hard disk drive bulundurmayan konsol, i-LINK portuna da sahip değildi, Gamecube gibi bir iç güç kaynağı da yoktu. Bu eksikler yüzünden Final Fantasy XI gibi oyunlar bu versiyonda oynanamıyordu, bu oldukça eleştrilmişti.
PlayStation 2, dünyanın en çok satan konsollarından birisiydi. Japonya’da 21 milyon, Asya genelinde Japonya dışında 25.42 milyon, Amerika Birleşik Devletleri’nde 50 milyon, Avrupa’da 48 imlyon ve dünya çapında toplamda 153.6 milyon satmıştır.
Aksesuar
olarak oldukça zengin olan PlayStation 2, Dance Dance Revollution, Pump
it Up gibi müzikal oyunlar için dans matı, Konami’nin Karaoke
Revolution’ı için mikrofonlar ve Guitar Hero setlerine sahipti. Light
Gun, Katana Controller, Chainsaw Controller, Tiny B Pistol Controller
gibi pek çok farklı kola sahipken, strateji oyunlar için mouse desteği
de vardı. USB Mouse’ları ile oynanabilen Age of Empires 2, Armored Core,
Deus Ex, EverQuest, Soldier of Fortune, Unreal Tournament gibi oyunlar
ile bir dönem PC’ler de oyun kavramını kısa da olsa unutturmuş
PlayStation 2, bu konuda gerçekten oldukça başarılıydı.
İlk PlayStation’ın hikayesi şüphesiz en önemlilerinden birisidir fakat bu konsolun bir fenomen haline gelmesinin ardında yatan en önemli sebep şüphesiz şimdiye kadar gelmiş geçmiş en iyi konsollardan birisi olarak kabul edilen PlayStation 2’dir.

PlayStation 2, satın almış herkes için ayrı bir yere sahiptir, benim gibi iki adet PlayStation 2 eskitmiş bir insan için ise daha da özel bir yeri vardır. Bu yazının ise PlayStation 2’nin üretiminin Şubat 2013 itibariyle bitirilmesi üzerine manidar bir yeri var sanırım; her şeyden önce, bize onlarca yıl muhteşem hikayeler yaşattığın için teşekkürler PlayStation 2.
1999 Yılında yapımına başlanan konsol ilk olarak Mart 1999 yılında duyurulmuştu fakat 2000’lere kadar piyasaya çıkmamıştı. Sony’nin PlayStation 2 konusunda yaptığı duyuru bile dönemin en büyük konsollarından Sega Dreamcast’in ortaya çıkış sürecini yavaşlatmıştı. Satışa çıkışından sonra raflarda bile zor bulunan bu efsanevi konsol, çıktığından 1 yıl sonra Dreamcast’in satışlarını durdurmuştur, hatta bu olayın Mart 2001 olması çok manidardır.
Teorik olarak Microsoft’un Xbox’u ve Nintendo’nun GameCube’ü arasında teknolojik olarak en düşük güce sahip olan PS2, gariptir ki karşısına aldığı bütün rakiplerini ezici bir üstünlükle geride bırakmıştır, tabii bu da birinci büyük konsol savaşlarının başlangıcı olmuştur. PS2’nin sistem özellikleri düşüktü fakat içinde bulunan DVD video oynatıcısı gibi rakiplerinde bulunmayan özellikleri vardı.

PlayStation 2 ilk çıktığı vakit o zamanlar “çıkış oyunları” gibi şeyler çok ön planda değildi, bu 2001’in yılbaşı sezonunda değişti. Sony Metal Gear Solid 2: Sons of Liberty ve Grand Theft Auto gibi oyunlarla rakiplerini oyun konusunda fersah fersah geride bırakırken, bu efsanevi serileri kendi platformunda yayınlamaya devam ederek, ününe ün katacaktı.
Konsola özel oyunlar furyası bu dönemde aldı başını gitti, Nintendo’da Microsoft’ta kendi konsollarına özel isimlerle ortaya çıkarak, Sony’nin elinde bulunan sağlam fikri mülkleri bir şekilde geçmeye çalışıyordu fakat bu gerçekten zorlu bir süreç olacaktı, Nintendo ve Xbox’ın kendi özel isimlerini oturtmaları en az bir seneyi alacaktı.
Bu jenerasyonun en garip kısmı şüphesiz online oyunculuğa
konsollar üzerinden geçiş çabalarıydı. PlayStation 2 online mecralarda
çıkışında hiç önem vermezken, ilk online özellikleri olan Xbox’ın çıkışı
ve Live’ın başlangıcı ile birlikte PlayStation Network Adaptörünü Sony
2002’de piyasaya sürdü.
Bununla birlikte bir kaç Online oynanabilen oyun vardı, bunlardan birisi unutulmaz SOCOM: U.S Navy SEALs idi. SOCOM PlayStation 2’nin Online özelliklerini göstermek için aktif bir internet kullanımına ihtiyaç duymaktaydı. Bu hareketten sonra Sony online oyunculuğu PlayStation 2 için çok önemli bir satış stratejisi haline getirdi.
2004’te bütün PS2 oyuncuları için dananın kuyruğunun koptuğu yerdeyiz, Grand Theft Auto: San Andreas dönemi. Bu dönemle birlikte sunulan ince PlayStation 2, satışlara bir ikinci bahar getirmişken, San Andreas yılların eskitemediği bir oyunculuk efsanesi olacak, milyonlarca insan kendisini Los Santos’ta saatlerce kaybedecekti.
Bununla birlikte bir kaç Online oynanabilen oyun vardı, bunlardan birisi unutulmaz SOCOM: U.S Navy SEALs idi. SOCOM PlayStation 2’nin Online özelliklerini göstermek için aktif bir internet kullanımına ihtiyaç duymaktaydı. Bu hareketten sonra Sony online oyunculuğu PlayStation 2 için çok önemli bir satış stratejisi haline getirdi.
2004’te bütün PS2 oyuncuları için dananın kuyruğunun koptuğu yerdeyiz, Grand Theft Auto: San Andreas dönemi. Bu dönemle birlikte sunulan ince PlayStation 2, satışlara bir ikinci bahar getirmişken, San Andreas yılların eskitemediği bir oyunculuk efsanesi olacak, milyonlarca insan kendisini Los Santos’ta saatlerce kaybedecekti.
Bu dönemde çoğu insan kullanılmaktan okuyucu lensleri mahfolmuş, eskimiş konsollarını yeni versiyon, ince PlayStation 2’ler ile değiştirdi.
PS2 CD-ROM ve DVD-ROM kullanmaktaydı, daha önce de yazdığım gibi konsol DVD filmleri oynatabiliyordu ve PlayStation’ın orjinal oyunlarını oynayabiliyordunuz, bu konuda sıkıntı yaşamanız mümkündü fakat aletin bunu yapacak potansiyeli vardı. İlk PlayStation ile gelen ve oyunlarınızı kaydettiğiniz Memory Card sistemi ise bu dönemde devam etti, çoğu oyuncu o dönem eski Memory Card’larını kullanamadıkları için oldukça isyan etmişti.
Konsolun kolu ise çok büyük, radikal bir değişiklik geçirmedi, hatta DualShock, PlayStation 3’e kadar büyük, radikal bir tasarım değişikliği görmeyecekti. Üç jenerasyon boyunca “titreşim” özelliği konsollarda sabit bir şekilde bulunacaktı.

Orjinal PlayStation’ın rengine istinaden PlayStation 2 mat siyah bir şekilde sunulmuştu. Farklı renk varyasyonları bulunmaktaydı fakat konsolun orjinal rengi siyahtı, Sony mat siyahtan PlayStation 3 için de vazgeçmeyecekti.
2004’te içinde ethernet portu olan daha ufak, daha ince bir varyasyonu üretildi. Boyutu yüzünden içinde hard disk drive bulundurmayan konsol, i-LINK portuna da sahip değildi, Gamecube gibi bir iç güç kaynağı da yoktu. Bu eksikler yüzünden Final Fantasy XI gibi oyunlar bu versiyonda oynanamıyordu, bu oldukça eleştrilmişti.
PlayStation 2, dünyanın en çok satan konsollarından birisiydi. Japonya’da 21 milyon, Asya genelinde Japonya dışında 25.42 milyon, Amerika Birleşik Devletleri’nde 50 milyon, Avrupa’da 48 imlyon ve dünya çapında toplamda 153.6 milyon satmıştır.

PlayStation tarihi: PSX
Şubat ayının başından beri Playstation'la
yatıyoruz Playstation'la kalkıyoruz. Günde onlarca Playstation 4 haberi
geliyor ve bunlardan sizlerle paylaştıklarımız sadece yeterli haber
değerini taşıyanlar oluyor. Açıkçası biz de Playstation 4 haberlerinden
biraz boğulmuş durumdayız ama yine de bu durum 20 Şubat'ta New York'taki
muhtemel Playstation 4 duyurusunu iple çekmediğimiz anlamına gelmiyor.
İstediği kadar habere boğsun PR'lar bizi, yine de Playstation'ın yeni
nesil konsolu için heyecanımızı kaybetmiyoruz.
Ama bu heyecanın (ve muhtemelen sizin de heyecanınızın) sebebi ve kökeni bundan neredeyse 20 yıl öncesine dayanıyor. Şimdi geriye dönüp baktığımızda bir kaç yıl geçmiş gibi gelse de Playstation markasının doğuşu 1988 yılına dayanıyor. Hatta herkesin de bildiği gibi Sony'nin şimdiki iki büyük rakibi Nintendo ile giriştiği ortaklığa dayanıyor bu hikaye.
Oyun tarihinde ismi altın harflerle kazılı olan Nintendo Entertainment System'in halefi SNES için geliştirilen bir oyun için Nintendo CDROM ekine ihtiyaç duyar. Zira kasetler artık CD'lerin depolama alanı altında yetersiz kalmaktadır. Ancak Nintendo bu “Super Disc” adını verdiği CDROM aparatı için gerekli tecrübeye sahip değildir, hele ki piyasada bunu hızlıca yapacak firmalar varken: Sony.
Fakat bu CDROM'ların üretimi başladıktan sonra Sony ve Nintendo anlaşamıyor ve yollarını ayırma kararı veriyor. Hal böyleyken Sony'nin ürettiği CDROM'lar tabiri caizse elinde patlıyor ve asla piyasaya sürülemiyor Super Disc. Sony de bu kadar çok CDROM'u ne yapacağını düşünürken 1991 yılında kararını verir. Playstation adındaki yeni oyun konsoluna takacaktır bu CDROM'ları. Playstation fikri ise bundan bir sene önce 1990 yılında Sony'de çalışan mühendis Ken Kutaragi'den çıkmıştır ve Kutaragi bir yıl boyunca ar-ge'sini sürdürmüştür. Ken Kutaragi daha sonra 'Playstation'un babası' olarak adlandırılacaktır.
Nintendo'dan sonra
Üretilen ilk 200 adet Playstation aslında SNES oyunlarını da oynatabiliyordu. Bu da onu çok amaçlı bir konsol haline getiriyordu ister istemez. Açıkçası ilk Playstation hiç yayınlanmayan Super Disc'li SNES gibiydi: SNES oyunlarını oynatabiliyor, ses CD'lerini çalabiliyor ve içinde video ile bilgisayar datası olan CD'leri okuyabiliyordu. Ancak 1994 yılında Vanilla Playstation piyasaya çıktığında bu kartuş olayı tamamen kalkmış ve sadece CD'leri okuyordu. Böylelikle ilk Playstation bildiğimiz halini aldı ve piyasaya çıkmış oldu. Çıkışıyla beraber de, beşinci nesil oyun konsolları oyun dünyasının altın çağını başlatmış oldu.
Playstation, 100 milyon barajını açan ilk bilgisayar eğlencesi sistemi olarak ismini oyun tarihine kazıdı ve toplam dokuz buçuk yıl boyunca oyun çıkmaya devam etti. Son oyun olan FIFA Football 2005, 2004 yılının Ekim ayında Playstation için piyasaya çıktı. Fakat 2006 yılına kadar oyunlar üretilmeye devam etti. Peki aradan geçen bu 10 yıl boyunca, orijinal Playstation'un başına neler geldi? Şimdi onlara bakma zamanı.

Savaş çanları çalıyor
Playstation, 1994 yılının Aralık ayında Japonya'da piyasaya çıktıktığında her oyun türü için bir oyunu vardı çıkış oyunu olarak. Bu oyunlar da yıllar geçtikçe oyun serilerine dönüştü. Yani Sony'nin konsola özgü oyunlarının başarısı daha ilk Playstation'un ilk gününde bile belliydi. Konsol öylesine etkilemişti ki insanları, Microsoft başkanı Bill Gates bile, Microsoft'un oyun tasarımcılarının Sony'nin cihazını Sega'nın cihazına göre daha çok sevdiğini söylemişti. Kaldı ki yıllar sonra Playstation markasına karşı Xbox markasıyla piyasaya çıktı Microsoft ama bu konuya yazı dizimizin sonraki bölümlerinde değineceğiz.
Peki Playstation ilk çıktığında bu kadar kusursuz muydu gerçekten? Aslında hayır. Konsolun piyasadaki ilk parti ürünleri için oyuncular çeşitli donanım sorunları olduğunu bildiriyorlardı sony'e. Bunlardan birisi videoların teklemesi, birisiyse cihazın içinden 'tıklama' sesi gelmesiydi. Bunun sebebi ise aletin içindeki havalandırma kanallarının doğru yerleştirilmemiş olmasıydı. Çözümü ise aleti alıp düzgün bir açıyla rafa koymaktı, ya da havalandırma parçalarının CD okuma mekanizmasına çarpmaması için konsolu yan çevirmekti. Tabi ki Sony bu sorunu cihazın sonraki üretimlerinde düzeltti.
Korsan ve Sony
Sony'nin yaşadığı bir diğer sorun ise korsan oyunlardı. İlk başta Playstation'da herhangi bir korsan oyun oynama önmeli yoktu. Ancak zamanla CD yazıcılarının evlere girmesiyle ve yayılmasıyla beraber Sony de bu konuda önlemler almak zorunda kaldı. Hatırlarsanız Playstation oyunlarının disklerine 'teflon sidi' derdik. Bunun sebebiyse bu altı siyah olan CD'lerin sadece CDROM'ların kullandığı lazerler tarafından okunabiliyor olmasıydı. Yani Playstation'un CDROM sürücüsü sadece siyah diskleri okumaya programlı sanardık. Ancak bu durum sadece bir şehir efsanesinden ibaretti. Zira Playstation'a taktığımız tüm CD'leri okuyordu alet, siyah CD'leri de tüm bilgisayarlar okuyordu. Ancak Playstation'ın korsan önleme sistemi bu fiziksel önlemden daha fazlasıydı. PSX oyunları yazılırken normal CD yazıcılarının aksine belli sektörlerde özel kodlar ve veriler taşıyordu. Bu durum sıradan CD yazıcılarının korsan oyun üretmesini engellese de ilerleyen zamanlarda çıkan 'modchip'ler sayesinde PSX'in donanımı değiştirilip kopya oyun çalıştırılabilir hale geldi. Bu da -özellikle ülkemizde- Playstation'un bir efsaneye dönüşmesindeki en büyük dönüm noktalarından biri oldu.
Ama bu heyecanın (ve muhtemelen sizin de heyecanınızın) sebebi ve kökeni bundan neredeyse 20 yıl öncesine dayanıyor. Şimdi geriye dönüp baktığımızda bir kaç yıl geçmiş gibi gelse de Playstation markasının doğuşu 1988 yılına dayanıyor. Hatta herkesin de bildiği gibi Sony'nin şimdiki iki büyük rakibi Nintendo ile giriştiği ortaklığa dayanıyor bu hikaye.
Oyun tarihinde ismi altın harflerle kazılı olan Nintendo Entertainment System'in halefi SNES için geliştirilen bir oyun için Nintendo CDROM ekine ihtiyaç duyar. Zira kasetler artık CD'lerin depolama alanı altında yetersiz kalmaktadır. Ancak Nintendo bu “Super Disc” adını verdiği CDROM aparatı için gerekli tecrübeye sahip değildir, hele ki piyasada bunu hızlıca yapacak firmalar varken: Sony.

Fakat bu CDROM'ların üretimi başladıktan sonra Sony ve Nintendo anlaşamıyor ve yollarını ayırma kararı veriyor. Hal böyleyken Sony'nin ürettiği CDROM'lar tabiri caizse elinde patlıyor ve asla piyasaya sürülemiyor Super Disc. Sony de bu kadar çok CDROM'u ne yapacağını düşünürken 1991 yılında kararını verir. Playstation adındaki yeni oyun konsoluna takacaktır bu CDROM'ları. Playstation fikri ise bundan bir sene önce 1990 yılında Sony'de çalışan mühendis Ken Kutaragi'den çıkmıştır ve Kutaragi bir yıl boyunca ar-ge'sini sürdürmüştür. Ken Kutaragi daha sonra 'Playstation'un babası' olarak adlandırılacaktır.
Nintendo'dan sonra
Üretilen ilk 200 adet Playstation aslında SNES oyunlarını da oynatabiliyordu. Bu da onu çok amaçlı bir konsol haline getiriyordu ister istemez. Açıkçası ilk Playstation hiç yayınlanmayan Super Disc'li SNES gibiydi: SNES oyunlarını oynatabiliyor, ses CD'lerini çalabiliyor ve içinde video ile bilgisayar datası olan CD'leri okuyabiliyordu. Ancak 1994 yılında Vanilla Playstation piyasaya çıktığında bu kartuş olayı tamamen kalkmış ve sadece CD'leri okuyordu. Böylelikle ilk Playstation bildiğimiz halini aldı ve piyasaya çıkmış oldu. Çıkışıyla beraber de, beşinci nesil oyun konsolları oyun dünyasının altın çağını başlatmış oldu.
Playstation, 100 milyon barajını açan ilk bilgisayar eğlencesi sistemi olarak ismini oyun tarihine kazıdı ve toplam dokuz buçuk yıl boyunca oyun çıkmaya devam etti. Son oyun olan FIFA Football 2005, 2004 yılının Ekim ayında Playstation için piyasaya çıktı. Fakat 2006 yılına kadar oyunlar üretilmeye devam etti. Peki aradan geçen bu 10 yıl boyunca, orijinal Playstation'un başına neler geldi? Şimdi onlara bakma zamanı.

Playstation, 1994 yılının Aralık ayında Japonya'da piyasaya çıktıktığında her oyun türü için bir oyunu vardı çıkış oyunu olarak. Bu oyunlar da yıllar geçtikçe oyun serilerine dönüştü. Yani Sony'nin konsola özgü oyunlarının başarısı daha ilk Playstation'un ilk gününde bile belliydi. Konsol öylesine etkilemişti ki insanları, Microsoft başkanı Bill Gates bile, Microsoft'un oyun tasarımcılarının Sony'nin cihazını Sega'nın cihazına göre daha çok sevdiğini söylemişti. Kaldı ki yıllar sonra Playstation markasına karşı Xbox markasıyla piyasaya çıktı Microsoft ama bu konuya yazı dizimizin sonraki bölümlerinde değineceğiz.
Peki Playstation ilk çıktığında bu kadar kusursuz muydu gerçekten? Aslında hayır. Konsolun piyasadaki ilk parti ürünleri için oyuncular çeşitli donanım sorunları olduğunu bildiriyorlardı sony'e. Bunlardan birisi videoların teklemesi, birisiyse cihazın içinden 'tıklama' sesi gelmesiydi. Bunun sebebi ise aletin içindeki havalandırma kanallarının doğru yerleştirilmemiş olmasıydı. Çözümü ise aleti alıp düzgün bir açıyla rafa koymaktı, ya da havalandırma parçalarının CD okuma mekanizmasına çarpmaması için konsolu yan çevirmekti. Tabi ki Sony bu sorunu cihazın sonraki üretimlerinde düzeltti.
Korsan ve Sony
Sony'nin yaşadığı bir diğer sorun ise korsan oyunlardı. İlk başta Playstation'da herhangi bir korsan oyun oynama önmeli yoktu. Ancak zamanla CD yazıcılarının evlere girmesiyle ve yayılmasıyla beraber Sony de bu konuda önlemler almak zorunda kaldı. Hatırlarsanız Playstation oyunlarının disklerine 'teflon sidi' derdik. Bunun sebebiyse bu altı siyah olan CD'lerin sadece CDROM'ların kullandığı lazerler tarafından okunabiliyor olmasıydı. Yani Playstation'un CDROM sürücüsü sadece siyah diskleri okumaya programlı sanardık. Ancak bu durum sadece bir şehir efsanesinden ibaretti. Zira Playstation'a taktığımız tüm CD'leri okuyordu alet, siyah CD'leri de tüm bilgisayarlar okuyordu. Ancak Playstation'ın korsan önleme sistemi bu fiziksel önlemden daha fazlasıydı. PSX oyunları yazılırken normal CD yazıcılarının aksine belli sektörlerde özel kodlar ve veriler taşıyordu. Bu durum sıradan CD yazıcılarının korsan oyun üretmesini engellese de ilerleyen zamanlarda çıkan 'modchip'ler sayesinde PSX'in donanımı değiştirilip kopya oyun çalıştırılabilir hale geldi. Bu da -özellikle ülkemizde- Playstation'un bir efsaneye dönüşmesindeki en büyük dönüm noktalarından biri oldu.
16 Şubat 2013 Cumartesi
Crysis 3'ün bilmediğiniz özellikleri (Video)
22 Şubat tarihinde bizlerle buluşacak olan Crysis 3, tepkileri
üzerine toplamaya devam ediyor. Kimi oyunseverin beş saatlik süreyle
ilgili bir sıkıntısı yokken, kimi oyunseverler oyun süresinden şikayetçi
olmaya devam ediyor. Bu konudaki tartışmalar süre dursun, Crysis 3; PC,
PS3 ve Xbox 360 platformlarına hazırlanmaya devam ediyor. Son
yayımlanan videolarından biri de Crysis 3'ün ölümcül silahlarını
yakından tanımamız için hazırlanmış. Düşmanlarımızı daha hızlı öldürmek
ve bol aksiyonu tekrar yaşamak adına, sizi yeni görüntülerle baş başa
bırakıyoruz.
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=PwrluMgmQJI
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=PwrluMgmQJI
PlayStation'ın evrimi: Başlangıç (Video)
Sony 20 Şubat'ta PlayStation Meeting'de büyük açıklamasını yapmak için
geriye gün sayarken Youtube kanalında ilginç bir video yayınladı.
PlayStation'ın tarihini anlatan bu video (bir seri halinde gelir mi
bilinmez) ilk PlayStation'ın kökenlerini anlatmakta. Bizim tahminimizce,
20'sine kadar Sony'nin bütün konsollarını aynı şekilde göreceğiz.
Tabii bu video 20 Şubat'ta açıklanacak şeyin PlayStation 4 olma ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğunu gösteriyor.
http://www.youtube.com/watch?v=U7w5i_YCFmQ&feature=player_embedded
Tabii bu video 20 Şubat'ta açıklanacak şeyin PlayStation 4 olma ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğunu gösteriyor.
http://www.youtube.com/watch?v=U7w5i_YCFmQ&feature=player_embedded
Star Trek: The Game nasıl ortaya çıktı? VİDEO
2013'ün beklenen oyunlarından biri haline gelen Star Trek: The Game,
26 Nisan tarihinde bizlerle buluşacak. Güzel olan tarafıysa PS3, Xbox
360 ve PC platformlarında piyasaya sürülecek olması. TPS türünde ne
kadar başarılı olacağını bilemiyoruz, ancak söz konusu Star Trek
olduğunda, oyunseverlerin birçoğunun heyecanlanması çok normal. Hem
single hem de multiplayer modunda oynanabilecek olan Star Trek: The Game
için yeni bir video daha yayımlandı. Bu sefer Star Trek: The Game'in
nasıl yapıldığı konusunda bilgi alacağız. Kahramanlarımız hakkında da
ufak ipuçları öğreneceğiz.
http://www.youtube.com/watch?v=TH4mCnxMIvk&feature=player_embedded
http://www.youtube.com/watch?v=TH4mCnxMIvk&feature=player_embedded
15 Şubat 2013 Cuma
Total War: Rome 2
Total War: Rome II için
yayımlanan her görselde, "acaba bu sefer bizleri neler bekliyor?"
sorusunu sormadan edemiyoruz. Özellikle gerçek zamanlı strateji türünün
en güzel örneklerinden biri olan Total War, Total War: Rome 2 ile
birlikte PC platformlarını şenlendirmeyi hedefliyor. Ekim ayında çıkışı
beklenen Total War: Rome II için yeni bir halk çıkıyor. Yeni
milletimizin adı Suebi olacak. Sega'nın yaptığı açıklama
göre yeni halk, korkusuz bir kabile olacak. Düşmanlarını farkında
olmadan yakalayabilecekler ve barbar topraklarını da kuzey-batı Avrupa
topraklarında birleştirebilecekler. İşte yayımlanan son görsel.

Playstation 4'ten SplitShock şoku!
Playstation 4'ün geliştirici kit'i olduğu iddia edilen bir görüntü, dün
oyun sektörüne bomba gibi düşmüştü. Ancak bugün ortaya çıkan yepyeni bir
söylenti, işleri daha da karıştıracağa benziyor.
Söylentiye göre Sony Computer Entertainment America'nın yeni reklam ajansı Bartle, Bogle, Hegarty New York'tan ortaya çıkan bir bilgilendirme mesajı, PS4'ün yeni kontrol cihazının detaylarını barındırıyor.
Mesajda yeni kontrol cihazından "SplitShock" olarak bahsedildiği belirtiliyor. Giriş kısmında ise "Sony Computer Entertainment America ailesine hoş geldiniz. Aşağıdaki bilgiler, basılı ve web reklam kampanyalarınızda kullanmanız içindir." ibaresi yer alıyor.
Mesajın içerisinde ilgi çeken noktalar ise şöyle:
-SplitShock'ta analog çubuklar kaldırılmış ve yerine touchpad'ler eklenmiş. Touchpad'ler analog çubuklarla aynı işi görüyor.
-SplitShock'ın touchpad'i, oyun oynanmıyorken sayfalar arasında geçiş yapmayı ve seçim yapmayı sağlıyor. (Bu da arayüzün dokunmatik uyumlu olduğunu göstermekte.)
-Touchpad'ler geliştiriciler tarafından programlanabiliyor. (Yani Playstation 4'te uygulama pazarı görebileceğiz.)
-Bu şekilde oyunlar iOS ve Android platformlarından rahatça port edilebiliyor.
-Rahatlık için SplitShock, DualShock 3'ten 1 inç daha geniş.
-SplitShock'ın üzerinde "Paylaş" butonu bulunuyor. Cihazın üzerinde 4 GB'lık dahili hafıza çipi var. Bu şekilde kullanıcı fotoğraf, müzik veya film taşıyabiliyor. Ayrıca PSN hesabınızla da senkronize oluyor.
-Kullanıcı "Paylaş" butonuna bastığında, SplitShock üzerindeki tüm dosyalar, bir başka PS4'te kullanılabiliyor. PSN Plus üyeleri de kendi PSN hesaplarında bulunan oyunları bu şekilde paylaşabiliyor. Buradaki limit ise bir PS4 konsolunun maksimum 15 metre uzağında bulunmak.
-Şimdilik "Paylaş" özelliği SplitShock ve PS4 arasında çalışıyor. Bu özelliğin gelecekte tüm Sony ürünleriyle çalışacağı da belirtiliyor.
-SplitShock, içerisinde Move sensörleri barındırıyor. Tek bir düğmeyle SplitShock ikiye ayrılıyor ve böylelikle PS Move'daki Navigasyon ve Move haline dönüşüyor.
Tüm bu detaylar henüz kesinlik kazanmış değil. Ancak Sony'nin yaptığı patent başvurusunun içeriği, SplitShock'la uyuşuyor.

Söylentiye göre Sony Computer Entertainment America'nın yeni reklam ajansı Bartle, Bogle, Hegarty New York'tan ortaya çıkan bir bilgilendirme mesajı, PS4'ün yeni kontrol cihazının detaylarını barındırıyor.
Mesajda yeni kontrol cihazından "SplitShock" olarak bahsedildiği belirtiliyor. Giriş kısmında ise "Sony Computer Entertainment America ailesine hoş geldiniz. Aşağıdaki bilgiler, basılı ve web reklam kampanyalarınızda kullanmanız içindir." ibaresi yer alıyor.
Mesajın içerisinde ilgi çeken noktalar ise şöyle:
-SplitShock'ta analog çubuklar kaldırılmış ve yerine touchpad'ler eklenmiş. Touchpad'ler analog çubuklarla aynı işi görüyor.
-SplitShock'ın touchpad'i, oyun oynanmıyorken sayfalar arasında geçiş yapmayı ve seçim yapmayı sağlıyor. (Bu da arayüzün dokunmatik uyumlu olduğunu göstermekte.)
-Touchpad'ler geliştiriciler tarafından programlanabiliyor. (Yani Playstation 4'te uygulama pazarı görebileceğiz.)
-Bu şekilde oyunlar iOS ve Android platformlarından rahatça port edilebiliyor.
-Rahatlık için SplitShock, DualShock 3'ten 1 inç daha geniş.
-SplitShock'ın üzerinde "Paylaş" butonu bulunuyor. Cihazın üzerinde 4 GB'lık dahili hafıza çipi var. Bu şekilde kullanıcı fotoğraf, müzik veya film taşıyabiliyor. Ayrıca PSN hesabınızla da senkronize oluyor.
-Kullanıcı "Paylaş" butonuna bastığında, SplitShock üzerindeki tüm dosyalar, bir başka PS4'te kullanılabiliyor. PSN Plus üyeleri de kendi PSN hesaplarında bulunan oyunları bu şekilde paylaşabiliyor. Buradaki limit ise bir PS4 konsolunun maksimum 15 metre uzağında bulunmak.
-Şimdilik "Paylaş" özelliği SplitShock ve PS4 arasında çalışıyor. Bu özelliğin gelecekte tüm Sony ürünleriyle çalışacağı da belirtiliyor.
-SplitShock, içerisinde Move sensörleri barındırıyor. Tek bir düğmeyle SplitShock ikiye ayrılıyor ve böylelikle PS Move'daki Navigasyon ve Move haline dönüşüyor.
Tüm bu detaylar henüz kesinlik kazanmış değil. Ancak Sony'nin yaptığı patent başvurusunun içeriği, SplitShock'la uyuşuyor.

Gears of War'ın strateji oyunundan ilk görüntüler
Kinect çıktı mertlik bozuldu. Microsoft, direkt olarak hardcore
oyuncuları hedeflemeyi bırakıp Kinect oyunlarına yoğunlaştı. Büyük
fikrimülkler de bu durumdan muzdarip. Geçtiğimiz aylarda Fable: The
Journey ile Fable'ın Kinect uğruna özünden nasıl saptırıldığını
görmüştük.
Epic Games de yıllar önce Kinect'e özel bir Gears of War oyunu üzerinde çalıştığını söylemişti ve strateji oyunu olduğunu (Gear Of War: Tactics ismiyle) söylemişti. Dün ise yedi adet ekran görüntüsü sızdı. Gears Of War'ın gerçek zamanlı strateji oyununda dört karakteri kontrol ediyorsunuz ve bir yerlere yürütmek / komut vermek için parmağınızla hatları çiziyorsunuz.
Görüntülere bakacak olursak oyun henüz alpha aşamasına bile gelmemiş. Oyunun Xbox 360'a mı yoksa yeni Xbox'a mı çıkacağı ise henüz muğlak.
Epic Games de yıllar önce Kinect'e özel bir Gears of War oyunu üzerinde çalıştığını söylemişti ve strateji oyunu olduğunu (Gear Of War: Tactics ismiyle) söylemişti. Dün ise yedi adet ekran görüntüsü sızdı. Gears Of War'ın gerçek zamanlı strateji oyununda dört karakteri kontrol ediyorsunuz ve bir yerlere yürütmek / komut vermek için parmağınızla hatları çiziyorsunuz.
Görüntülere bakacak olursak oyun henüz alpha aşamasına bile gelmemiş. Oyunun Xbox 360'a mı yoksa yeni Xbox'a mı çıkacağı ise henüz muğlak.
14 Şubat 2013 Perşembe
Mass Effect 3'ün Yeni DLC Duyurusu Haftaya
Mass Effect 3'ün bir süredir söylenti halinde dolaşan yeni indirilebilir içeriği Reckoning
önümüzdeki hafta duyurulacak gibi görünüyor; hatta Bioware
yetkililerinin Twitter üzerinden yaptıkları açıklamalara bakarsak bunun
kesin olduğunu söyleyebiliriz.
Hatırlarsanız Bioware yetkilileri bir süre önce Reckoning adını taşıdığı
söylenen bu indirilebilir içeriğe ait iki yeni görsel yayınlamışlardı. (bir tanesi yukarıda)
Senaryo modu için çıkacağı düşünülen bu içeriğin gelecek haftanın
sonunda duyurulacağı belirtiliyor İşte Bioware yetkililerinin Twitter
açıklaması:
2013 Şubat Ayında Çıkacak Oyunlar
Crysis 3 PS3, Xbox 360 ve PC. 19 Şubat 2013
Metal Gear Solid Revengeance ( Retribution) PS3 ve Xbox 360 Çıkış Tarihi 19 Şubat 2013
Bioshock Infinite PS3, Xbox 360 ve PC. 26 Şubat 2012.
Yeni Assassin’s Creed oyunu duyuruldu

Ubisoft CEO’su Yves Guillemot yatırımcılara şirketin gelecek planlarından bahsederken, yeni Assassin’s Creed’in duyurusunu yaptı. Serinin yeni yapımı gelecek yıl nisan ayından önce yayınlanacak.
Guillemot oyuna dair pek fazla detaya girmezken, oyunun yeni bir zaman periyodunda geçeceği ve yeni bir baş karaktere sahip olacağı belirtildi. Bu arada Assassin’s Creed 3 satışlarının da 12 milyona ulaştığı açıklandı.
Killzone 4 PS4′ün çıkış oyunlarından biri olabilir

PS4′ün duyurulması artık an meselesi ve haliyle konsola dair oyunlar hakkında da iddialar ortaya çıkmaya başladı. VideoGamer‘ın kaynağından aldığı bir habere göre New York’ta bu ayın 20′sinde düzenlenecek PlayStation Meeting’te yalnızca yeni PlayStation duyurulmayacak.
Yayınlanan son Killzone yapımı pek beklentileri karşılayamasa da, Videogamer’ın haberine göre Guerilla Games’in yeni yapımı da organizasyon sırasında duyurulacak. Hatta kaynak oyunun bu yılın sonlarına doğru yayınlanacak PS4′ün çıkış oyunlarından biri olacağını da söyledi.
Yeni Call of Duty oyunu çıtayı daha da yükseltecek
Activision gelecek yıl için Call of Duty ile ilgili planlarını açıkladı. Sanırız 2013′ün son çeyreğinde Activision’ın yeni bir Call of Duty yapımı yayınlamayı planladığını söylesek kimse için sürpriz olmaz.
Konuyla ilgili konuşan Activision CFO’su Dennis Durkin Call of Duty serisinin yeniliklere devam edeceğini, 2013 yılında yayınlanacak yeni Call of Duty yapımının bu çıtayı daha da yükseltmesini umduklarını söyledi.
Bakalım her yıl yepyeni görsellerle karşımıza çıkan Call of Duty (!) bu yıl bize ne gibi yenilikler sunacak?
Konuyla ilgili konuşan Activision CFO’su Dennis Durkin Call of Duty serisinin yeniliklere devam edeceğini, 2013 yılında yayınlanacak yeni Call of Duty yapımının bu çıtayı daha da yükseltmesini umduklarını söyledi.
Bakalım her yıl yepyeni görsellerle karşımıza çıkan Call of Duty (!) bu yıl bize ne gibi yenilikler sunacak?
Tomb Raider’ın 11 dakikalık oynanış videosu yayınlandı

İlk olarak 1996 yılında yayınlanan ve o zamandan bu yana oyun dünyasının en çok satan yapımlarından biri olmayı başaran Tomb Raider, yayınlanan son ‘Lara Croft and the Guardian of Light’ yapımını saymazsak ki, bana kalırsa saymamalıyız da, 2008 yılından bu yana suskundu. Crystal Dynamics ise bu uzun süreli suskunluktan yararlanarak, seriyi yeniden başlatacağını ve Lara Croft’un bildiğimiz Lara Croft’a bürünmeden öncesini anlatacağı bir yapım geliştireceğini açıklamıştı.
Square Enix Uncharted’tan esinlenilerek geliştirilen yeni Tomb Raider’ın son olarak 5 Mart’ta yayınlanacağını açıkladı. Oyunun yayınlanan yeni videosunda ise oyuna dair fazlasıyla bilgi ediniyoruz. Geçen ay Crystal Dynamics’ten Karl Stewart oyun yayınlanmadan önce oyunun demosunu yayınlamayı düşünmediklerini açıklamıştı. Bu duruma gerekçe olarak ise oyunun hikayesine dair spoiler vermek istemediklerini öne sürmüştü. Yani anlayacağınız oyun yayınlanana kadar oyunun yayınlanan videolarıyla idare etmek zorundayız.
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=2NjZtEiosgA
Batman: Arkham 3 duyuruldu

2009 yılında yayınlanan Batman: Arkham Asylum beyaz perdede esen Batman rüzgarını oyun dünyasına da taşımayı başarmış, 2011 yılında yayınlanan Batman: Arkham City ise başarı çıtasını daha da yükseltmişti. 2013′e geldiğimizdeyse Warner Bros. CFO’su John K. Martin amiyane tabirle lafla söz arasında yeni Batman oyununun duyurusunu da yaptı. Martin’e göre oyun bu yıl yayınlanacak.
Şirket tarafından bu yıl güçlü oyunların yayınlanacağını söyleyen Martin, bu oyunlar arasında yeni Batman Arkham oyununun da olacağını belirtti.
Serinin şu ana kadar yayınlanmış iki oyunu arasındaki yıl farkına bakarsak, yeni yapımın bu yıl yayınlanacak olması akla yatkın geliyor.
Geçen yıl, yeni Batman oyununun zamansal olarak yayınlanan yapımların öncesinde geçeceği iddiaları ortaya atılmış, hatta oyunun Batman çizgi romanlarının ‘Silver Age’ döneminden esinleneceği öne sürülmüştü. Oyuna dair yeni iddialarda ise, serinin yapımcısı Rocksteady’nin yeni yapımda dümene geçmediği yönünde. Ayrıca geçen ağustos ayında iki oyunda da imzası olan Paul Dini üçüncü oyunun yazarlığını yapmayacağını açıklamıştı.
Dead Space 3 İncelemesi
Dünyanın en şanssız adamı Isaac Clarke bir kez daha hayatta kalmak ve
insanları kurtarmak için sahne alıyor. İkinci oyunun birkaç ay
sonrasını konu alan yapım, Tau Volantis gezegeninde 200 yıl öncesinde
yaşanan ve oyunun da konusunda temel teşkil eden kısa bir bölümle açılış
yapıyor ve kısa süreliğine Tim Caufman adındaki bir askeri yönettikten
sonra serinin ‘esas adamı’ Isaac Clarke’ı yönetimimize alıyoruz.
Esas adam tabirini kullanmamın nedeni, serinin baş karakterinin Isaac
olması değil, yapımcıların bu kez karşımıza senaryo içine iyi bir
şekilde yedirilmiş olan bir aşk üçgeniyle çıkması. Dead Space 3 bu
bağlamda, serinin diğer oyunlarına göre karakter ilişkilerine de daha
fazla odaklanmış durumda. Başka neye daha fazla odaklanmış peki Visceral
Games? Elbette ki beklenildiği gibi aksiyona.


Tau Volantis’ten pek fazla söz etmeye gerek yok. İlk oyundan beri başınıza bela olan Unitology örgütünü durdurmak için artık son durak olarak gözüken bu kar fırtınalarıyla bezenmiş gezegende, açık havada yaptığınız yolculuklar oyunun gerilim temposunu iyiden iyiye düşürüyor ve aralara serpiştirilmiş ‘quick time event’larla, karşınıza çıkan insan düşmanlar ise bu durumun tavan yapmasını sağlıyor. Evet serinin ruhuna aykırı bir durum bu, ancak bir yandan da yapımcıların senaryo gereği böyle bir yol tercih etmek zorunda kaldıklarını hissettim.Neyse… Yeni tarzıyla Dead Space’in oyun dünyasına hayırlı olmasını dilerim, yalnız serinin fanlarına oyundaki o eski havayı, özellikle de kar gezegenine iniş yaptıktan sonra, bulamayacaklarını söylemeliyim.

Şüphesiz değişen dinamiklerinden sonra Dead Space 3′ün en dikkat çekici yanı ise oyunun yenilenmiş silah upgrade sistemi. Başlarda biraz karışık gibi gelse de kısa sürede bu yeni sisteme alışıyorsunuz. Bu yeni sistem sayesinde artık kendi silahlarınızı kendiniz yapabilme olanağına da erişmiş durumdasınız. Çevreden bulacağınız silah parçaları, çeşitli elementler ve silah şablonları bu yeni silah yapımında ve upgrade işlemlerinde işinize yarıyor. Bu yüzden tavsiyem iki ayrı yola geldiğinizde, her zaman gitmemeniz gereken yöne bir göz atmanız, çünkü orada önemli materyaller olabilir. Ayrıca element toplamada size yardımcı olan Scavenger Bot da iyi iş çıkarıyor.


Dead Space 3′te bazı görsel ve yapay zeka sorunları da yok değil. Etrafta hoplayıp zıplamayı seven bazı Necromorphların zaman zaman oldukları yerde sıkıştığını görür ya da öldürdüğünüz düşmanın öylece kaskatı bir şekilde öldüğünü fark ederseniz şaşırmayın, ancak elbette bu tür manzaralarla pek fazla karşılaşmıyorsunuz.

Gerilim oyunlarının olmazsa olmazı çevre sesleri ise Dead Space 3′te iyi iş çıkarıyor, ancak serinin diğer yapımlarından alışmış olduğumdan mı, yoksa yapımcıların gerilimi daha da azaltmasından mı bilemiyorum ama, etrafta dinmek bilmeyen Necromorph sesleri bile beni önceki oyunlardaki gibi germedi ki, oyun oynarken kolay korkan biriyimdir. Müzikler ve karakter seslendirmelerine ise bence değinmeye gerek yok. Bu alanlarda serinin kalitesi aynen korunmuş.

Dead Space 3′ün Mass Effect fanları için de güzel bir sürprizi var. Şayet Mass Effect save dosyasına sahipseniz, oyuna girdiğinizde teşekkür niteliğinde bir yazıyla karşılaşıyorsunuz ve Komutan Shepard’ın üniformasını ilk ‘Suit Kios’ta giyebiliyorsunuz. N7 kıyafetinin ‘default’ zırhınızdan daha karizma göründüğünü ise sanırım söylememe gerek yok.

Seriye bu yapımla eklenen co-op oynanış ise tek oyuncu modunda bile can çekişen gerilimi tamamen ortadan kaldırıyor, ancak bu opsiyonel bir oynanış olduğu için isterseniz oyunu tek başınıza oynamaya devam edebilirsiniz. Zaten co-op oynanışın da tek oyunculu moda göre, ekstradan üç görevini bir kenara koyarsak, bir artısı yok ve oyuna sırf daha çok oyuncuyu çekebilmek için ilave edilmiş, oyunun tek oyuncu modu üzerine giydirilmiş bir oynanış olarak co-op mod karşımıza çıkıyor.


Şansızlıklar Isaac’i bırakmıyor
Başını Resident Evil’ın çektiği korku/hayatta kalma türü yapımları sistematik bir şekilde bitirme girişimi Dead Space’e de sıçramış durumda. Oyunun, yayınlanmadan önce servis edilen görsellerinde ve oyun hakkında paylaşılan bilgilerde, yapımın Tau Volantis gezegeninde geçeceği belirtilmişti ve yayınlanan açık hava manzaralı görseller oyunun fanlarını pek memnun etmemişti, ancak Tau Volantis’e gelişimizin bir hayli geç olduğunu söyleyebiliriz. Öncesinde klasik gemi tamiri görevleri yapacak, karanlık koridorlarda oradan oraya koşturacak, Necromorphlarla mücadele edecek uzayın derin karanlığında gönlünüzce süzüleceksiniz. Tüm bunlar yaklaşık dört saatinizi alıyor ve 8. Bölümle birlikte, oyun ilk duyurulduğundan bu yana vaadedilen gezegene iniş yapıyor, daha doğrusu düşüyorsunuz.
Tau Volantis’ten pek fazla söz etmeye gerek yok. İlk oyundan beri başınıza bela olan Unitology örgütünü durdurmak için artık son durak olarak gözüken bu kar fırtınalarıyla bezenmiş gezegende, açık havada yaptığınız yolculuklar oyunun gerilim temposunu iyiden iyiye düşürüyor ve aralara serpiştirilmiş ‘quick time event’larla, karşınıza çıkan insan düşmanlar ise bu durumun tavan yapmasını sağlıyor. Evet serinin ruhuna aykırı bir durum bu, ancak bir yandan da yapımcıların senaryo gereği böyle bir yol tercih etmek zorunda kaldıklarını hissettim.Neyse… Yeni tarzıyla Dead Space’in oyun dünyasına hayırlı olmasını dilerim, yalnız serinin fanlarına oyundaki o eski havayı, özellikle de kar gezegenine iniş yaptıktan sonra, bulamayacaklarını söylemeliyim.

Şüphesiz değişen dinamiklerinden sonra Dead Space 3′ün en dikkat çekici yanı ise oyunun yenilenmiş silah upgrade sistemi. Başlarda biraz karışık gibi gelse de kısa sürede bu yeni sisteme alışıyorsunuz. Bu yeni sistem sayesinde artık kendi silahlarınızı kendiniz yapabilme olanağına da erişmiş durumdasınız. Çevreden bulacağınız silah parçaları, çeşitli elementler ve silah şablonları bu yeni silah yapımında ve upgrade işlemlerinde işinize yarıyor. Bu yüzden tavsiyem iki ayrı yola geldiğinizde, her zaman gitmemeniz gereken yöne bir göz atmanız, çünkü orada önemli materyaller olabilir. Ayrıca element toplamada size yardımcı olan Scavenger Bot da iyi iş çıkarıyor.

Işıl Işıl ve Bazen Karanlık Bİr Dünya
Dead Space 3 görsel manada ikinci oyunun üzerine pek de bir şey koyamamış, ancak yapımcıların ışık efektlerine gösterdikleri yoğun ilgi meyvesini vermiş durumda. Sizler de benim gibi oyunlarda güzel manzaralarla karşılaşmayı sevenlerdenseniz Dead Space 3 sizi bu konuda fazlasıyla tatmin edecektir. Konsollardan PC’lere port edilen bir başka yapım olan Dead Space 3 görsel manada ışık efektleri dışında ise pek fazla bir şey sunamıyor, ama yine de oyunun grafikleri kötü diyemeyiz, ancak karakter modellemeleri ve kaplamalar daha iyi olabilirdi.
Dead Space 3′te bazı görsel ve yapay zeka sorunları da yok değil. Etrafta hoplayıp zıplamayı seven bazı Necromorphların zaman zaman oldukları yerde sıkıştığını görür ya da öldürdüğünüz düşmanın öylece kaskatı bir şekilde öldüğünü fark ederseniz şaşırmayın, ancak elbette bu tür manzaralarla pek fazla karşılaşmıyorsunuz.

Gerilim oyunlarının olmazsa olmazı çevre sesleri ise Dead Space 3′te iyi iş çıkarıyor, ancak serinin diğer yapımlarından alışmış olduğumdan mı, yoksa yapımcıların gerilimi daha da azaltmasından mı bilemiyorum ama, etrafta dinmek bilmeyen Necromorph sesleri bile beni önceki oyunlardaki gibi germedi ki, oyun oynarken kolay korkan biriyimdir. Müzikler ve karakter seslendirmelerine ise bence değinmeye gerek yok. Bu alanlarda serinin kalitesi aynen korunmuş.

Dead Space 3′ün Mass Effect fanları için de güzel bir sürprizi var. Şayet Mass Effect save dosyasına sahipseniz, oyuna girdiğinizde teşekkür niteliğinde bir yazıyla karşılaşıyorsunuz ve Komutan Shepard’ın üniformasını ilk ‘Suit Kios’ta giyebiliyorsunuz. N7 kıyafetinin ‘default’ zırhınızdan daha karizma göründüğünü ise sanırım söylememe gerek yok.

Seriye bu yapımla eklenen co-op oynanış ise tek oyuncu modunda bile can çekişen gerilimi tamamen ortadan kaldırıyor, ancak bu opsiyonel bir oynanış olduğu için isterseniz oyunu tek başınıza oynamaya devam edebilirsiniz. Zaten co-op oynanışın da tek oyunculu moda göre, ekstradan üç görevini bir kenara koyarsak, bir artısı yok ve oyuna sırf daha çok oyuncuyu çekebilmek için ilave edilmiş, oyunun tek oyuncu modu üzerine giydirilmiş bir oynanış olarak co-op mod karşımıza çıkıyor.

Son Sözler
Visceral Games birçok oyuncunun ilgisini çekebilmek adına birçok türün içine sokulabilecek bir yapım ile karşımıza çıkmış, ancak bunu yaparken Dead Space 3′ü serinin köklerinden koparmak zorunda kalmış. Aslında Dead Space 2′nin son anlarını hatırlarsanız, serinin bu noktaya geleceğinin ipuçlarının o zamandan verildiğini anlamak pek de zor olmasa. Dead Space 3, aksiyonun içerisine gerilim anları serpiştirilmiş, yine önceki oyunlarda olduğu gibi bir şeyleri çalıştırırken oyunculara bir takım mini oyunlar sunan, oyunu normal modda oynarsanız pek fazla mermi ve sağlık sıkıntısına düşmeyeceğiniz, birkaç farklılık dışında önceki oyunlardaki düşman sınıflarına ve silahlara sahip, kaliteli denilebilecek bir yapım olarak öne çıkıyor.Puan: 7.5/10
Kaydol:
Yorumlar (Atom)






